1963 doğumlu, çin edebiyatında önemli bir yeri olan yazar kışkırtıcı yazılarıyla tanınır. türkçeye çevrilmiş pirinç ve my life as emperor adlı iki kitabı bulunmakta.
üç romanından esinlenerek çekilen oscar adayı üç kısa hikayenin toplaması olan "kırmızı feneri kaldır" adlı kitabı mevcuttur.
1963 yılında Suzhou kentinde doğan Su Tong, yeni dönem Çin yazararı arasında üretken ve kışkırtıcı eserleri ile haklı bir ayrıcalık kazanıyor. Esasında Su Tong'un dünya çapında bir üne kavuşmasında sinemanın önemli bir etkisi var. 1993 yılında yönetmen Zhang Yimou'nun Bafta Ödüllü ve Oscar adayı "Raise the Red Lattern" filmi, Su Tong'un "Wives and Concubines" isimli eserinden uyarlanmıştır.
Su Tong için uluslararası kritik kanallarında,"-moda- peşinde koşar, ancak -geleneği- de sever, özellikle Çin'in tarihsel olaylarını araştırmaya düşkündür." tanımlaması yapılmakatadır ki bizler ne yazık ki türk okurları olarak bu tespite katılıp katılamayacağımızı söyleyebilecek kadar çok Su Tong kitabı okuyamadık. Çünkü Türkçe okuru ile buluşması ne yazık ki sadece iki eseri ile gerçekleşmiştir. Bunlardan biri, bu ay Thyke 3 olarak okuduğumuz "Pirinç" isimli kitabı; diğeri ise hangi akla hizmetle bu başlık uygun görüldüyse "İp cambazı İmparator" isimli eseridir.Su Tong'un bu iki kitabını okuduktan sonra kendisinin kadınları hikayelerinde ana karakter olarak kullanmasa dahi...
daha fazla
1963 doğumlu, çin edebiyatında önemli bir yeri olan yazar kışkırtıcı yazılarıyla tanınır. türkçeye çevrilmiş pirinç ve my life as emperor adlı iki kitabı bulunmakta.
üç romanından esinlenerek çekilen oscar adayı üç kısa hikayenin toplaması olan "kırmızı feneri kaldır" adlı kitabı mevcuttur.
1963 yılında Suzhou kentinde doğan Su Tong, yeni dönem Çin yazararı arasında üretken ve kışkırtıcı eserleri ile haklı bir ayrıcalık kazanıyor. Esasında Su Tong'un dünya çapında bir üne kavuşmasında sinemanın önemli bir etkisi var. 1993 yılında yönetmen Zhang Yimou'nun Bafta Ödüllü ve Oscar adayı "Raise the Red Lattern" filmi, Su Tong'un "Wives and Concubines" isimli eserinden uyarlanmıştır.
Su Tong için uluslararası kritik kanallarında,"-moda- peşinde koşar, ancak -geleneği- de sever, özellikle Çin'in tarihsel olaylarını araştırmaya düşkündür." tanımlaması yapılmakatadır ki bizler ne yazık ki türk okurları olarak bu tespite katılıp katılamayacağımızı söyleyebilecek kadar çok Su Tong kitabı okuyamadık. Çünkü Türkçe okuru ile buluşması ne yazık ki sadece iki eseri ile gerçekleşmiştir. Bunlardan biri, bu ay Thyke 3 olarak okuduğumuz "Pirinç" isimli kitabı; diğeri ise hangi akla hizmetle bu başlık uygun görüldüyse "İp cambazı İmparator" isimli eseridir.Su Tong'un bu iki kitabını okuduktan sonra kendisinin kadınları hikayelerinde ana karakter olarak kullanmasa dahi çok daha çarpıcı bir şekilde işlediğini hissettim. Rahatsız edici ancak bir o kadar da incelikli bir yazım tarzı var. Özellikle gelenekçi yazım tarzını Kavabata'nın sabırlı ve dingin satırlarına benzettim.
Su Tong, 1980 yılında Pekin Pedagoji Üniversitesi Çin Edebiyatı Bölümü'nü bitirmiş ve 1983 yılında roman yazmaya başlamış, 1984'te Nanjing kentine giderek "Zhongshan" dergisinde editör olarak çalışmış ve şu anda Çin Yazarlar Derneği Jiangsu Şubesi'nde profesyonel yazarlık yapıyor. Yedi kısa roman derlemesi ve iki uzun roman bulunuyor. 1987 yılında yayımlanan "1934 Yılındaki Kaçış" adlı roman, Su Tong'a hayli ün kazanmış.Su Tong'un Pirinç isimli kitabını okuduktan sonra öyle şiddetli bir tiksinti ve bitmek bilmeyen bir lanet korkusu üzerime sindi ki; yazarın kendi ülkesinde bu kitabı yazdıktan sonra nasıl değerlendirildiğini çok merak ettim. Kısa bir araştırma yaptım ve gördüm ki her yer Türkiye'ye benzemiyor. Yazar oldukça popüler; en son Man Asian Literary Prize (2009) ile ödüllendirilmiş. Esasında yazarın Türkçeye çevrilmemiş olan kitapları çok daha büyük kitleler tarafında dünya çapında beğeni ve takdir kazanmış.
Örneğin Binu- The Myth of the Meng Jiang Nu isimli kitabı -ki konusu mitolojik bir hikayeye dayanmakta imiş- yüzbinin üzerinde baskı yapmış ve tam onbeş ülkede satışa çıkmış. Binu, gözyaşları ile Çin Seddi'ni yıkan kızın mitolojik hikayesi olarak anılıyor. Ayrıca bir diğer bol ödüllü kitabı "Boat to Redemption" ise Parti tarafından sürgüne gönderilen Sekreter Ku'nun bir nevi Nuh'un gemisi ile yaptığı yolculuğu anlatmakta imiş.
Çok kötü bir isim tercümesi ile Türkçe'ye çevrilen bir diğer eseri ise "İp cambazı İmparator". Orjinal adı "İmparator olarak hayatım" olması gerekirken birden güzelim kitabı hafif bir başlıkla sunan Truva yayınlarına teessuflerimi sunuyorum. Tıpkı Fatih Akın'ın son filmi "Soul Kitchen"'a "Mutfağa ruhunu kat" gibi saçma sapan bir isim veren bu anlayışı aklım dimağım almıyor. Herneyse "İp cambazı İmparator" bir çocuğun imparator olarak seçilmesi ve yaşadıkları ile yoğrulması, biçim değiştirmesi ve içsel yolculuğunu anlatıyor. Evet sonunda ip cambazı oluyor ama hikaye bu noktaya gelinceye kadar nitelikli sorgulamalar yapıyor. Ülkesini yönetemeyen bir imparatorun dibe vuruş ve aynı zamanda ve aynı zamanda benliğini kazanış öyküsüne ortak oluyorsunuz.
Pirinç ise çok daha farklı ve rahatsız edici bir noktada duruyor. 1930'lu yıllarda sefalet içindeki insanların yaşantılarına, lanetli bir aileye ve benim için gelmiş geçmiş en kuvvetli nefret duygusuna sahip Beş Ejder'in hikayesini okuyorsunuz. Evet çok rahatsız edici, hatta mide bulandırıcı birçok bölüm var kitapta. Ancak bunun yazıya dökülüşünü takdir etmemek mümkün değil. Yazar karakterini biçimlendirirken temel aldığı ve "kötülük" başlığı altında toplanabilecek tüm duygu ve davranış biçimlerini öylesine büyük bir başarı ile işliyor ki; bir süre sonra diğer karakterlerinde esasında Beş Ejder'den aşağı kalır yanları olmadığını kabulleniyor insan. Bu arada Can yayınlarının, "Pirinç" için yaptığı kitap arkası tanıtımını eleştirmek isterim ki; bunu okuyan kitabın Çin ekonomisinde Pirincin yeri ve halk arasındaki anlamı gibi sosyoekonomik anlamını ifade eden bir literatür yayını mı yoksa ucuz bir roman mı okuyacağına karar veremez hale gelmektedir. Hayatta en nefret ettiğim en katlanamadığım şey bir işi "yapmış olmak için yapmak".
Uzun lafın son sözü, Su Tong ilginç bir yazar; daha çok kitabını okumak istiyorum.
daha az
Yazarın detayları bulunmamaktadır ...