Etkileyici bir ilk roman. Üçüncü ağızdan yazılmasına rağmen okuyucuya adeta başkarakter Anna’nın gözlerinden, onun çocuk saflığıyla izliyormuş hissi veriyor. Süslemeden uzak yalın dili ise savaşın korkunçluğunu daha çok vurguluyor. Ve kitapta da geçtiği gibi “savaş her dilde ağır bir kelimedir”. (S.15)