Prens Nicholas, uluslararası üne sahip, anında fark edilen, günlük hareketleri bile sürekli manşetlere çıkan, istediğini yapmaya izninin olmadığı bir kraliyet ailesinden gelir. Aşırı duygusal olmak ona göre değildir, soğukkanlı olup daima ileri bakması öğretilmiştir. Son dakika planları yapamaz, her şeyin önceden planlanması gerektiğinden doğaçlama tadını çıkaramadığı bir lükstür. İnsanlar seksi hazretlerinin kendi leydisini bulup evlenmesini dört gözle beklerken onun yakın zamanda evlenmeye hiç niyeti yoktur. Büyükannesi ise tüm dünyanın dikkatini çekecek yüzyılın düğününü yapmasını ister. Babası annesini seçmiş onunda istediği gibi bir eş seçebilmesi, aşık olması için zaman vereceğine dair annesine söz vermiştir. Uzun süre beklediğinden artık beklemekten vazgeçmiştir. Ailesinin ve ülkesinin Nicholas'a ihtiyacı vardır. Büyükannesinin isteği ile yaz sonunda basın toplantısıyla nişanlısını açıklamak zorundadır. Evlenmek istemiyordur ama üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek zorundadır. Tek bir işi vardır asil kanını bir sonraki nesle aktarmak, büyükannesinin yerine geçeceği gibi bir gün kendi yerine geçecek bir varis yaratıp ülkeyi yönetmektir. Beş ayı vardır ve bu beş ayı büyükannesinin verdiği uygun adaylar listesindekilerle geçirmek istemez. Eğlenceye düşkün kardeşini New York'tan getirmeye gider ve hayatı değişmeye başlar.
Olivia New York'ludur. Turtalarının meşhur olduğu yerel kahve dükkanı vardır. Çok çalışır ve maddi sıkıntıları ile uğraştığı yoğun bir hayatı vardır. Yoğun kar yağışlı bir günde sesini duyar duymaz etkilendiği Nicholas ve arkadaşı dükkanına gelir. İlk görüşte etkilendiği ve doğru fiyata her şeyin ve herkesin satın alınabileceğini düşünen Nicholas geceyi kendisiyle geçirmesi karşılığında para teklif eder. Fazlasıyla açık sözlü olan Nicholas'dan etkilense de istediği öpücük yerine yüzüne turtayı yapıştırır ve ikili tanışmış olur.
Nicholas gerçek kimliğini bilmeyen ve çok güzel bulduğu Olivia'dan fazlasıyla etkilenir. Sarhoşken söylediklerinden dolayı özür dilemek için tekrar dükkanına gider ve yıllar sonra bir kadını randevuya davet eder. Kendisini yanında tutmak için her şeyi yapmaya hazır olan kızlar varken Olivia onu kovar. Reddedilse de gitmeye devam eder ve sonunda ikna eder. İlişkileri başlar her şey yolundadır ama Nicholas evlenmek zorundadır. Yaz bittiğinde bitirecekleri bir ilişkiye başlarlar. Nicholas gitmek zorunda olduğundan yazı geçirmek için Olivia'ı saraya gelmeye ikna eder. Olivia Nicholas'ın kurallarla dolu, gazetecilerin peşinde olduğu hayatına uyum sağlamaya çalışır. Her şey güzelken tabi ki bu fazla uzun sürmez ve Nicholas'ın güvensizliği ayrılmalarına sebep olur.
Olivia gittikten sonra Nicholas mahvolur. Olivia her şeyi olmuştur, onu sevmek hayata dönmesini sağlamıştır. Ruhunun arzuladığı şeyi ne ülke ne taht için daha fazla görmezden gelemez ve basın toplantısında bir gün kraliçeleri olacak kadının adını vermek yerine ya Olivia evleneceğini ya da hiçbir zaman evlenmeyeceğini duyurur. Kanun açık ve nettir tahta geçecek prens asil soydan gelen bir kadınla evlenmek zorundadır. Halk içinden biriyle evlenecek olsa bile o kadın Wessco'da doğmuş olmak zorundadır. Olivia bu iki kritere de uymaz. Bu yüzden Nicholas tahta geçme hakkından feragat eder ve kardeşine devreder.
Olivia için bir krallıktan vazgeçer. Eğer Olivia yanındaysa bir krallığa ihtiyacı yoktu zaten tüm dünyaya sahipti. Olivia ve ailesi ile yürüttükleri restoran, dernek işleri dışında prens prenses, dük düşes oldukları bir hayata başlarlar.
Bir prensin olması dışında farklı bir olay, konu yoktu. Kolay okunan, sıkmayan bir kitap.