“Aşktır ki, gerisi vesairedir!..”
Kırk adet yazıdan oluşan kitapta İskender Pala kitabı için; "okuduğunda belki seni aşkın hakikatine götürmezler ama o yolda daha evvel yürümüş olanların tecrübelerini sana bütün derinliğiyle ve içtenliğiyle anlatırlar”demiştir.
Pala'nın daha önce Kitab-ı Aşk kitabını okumuştum bu kitapta diğerinden farklı İlah-i Aşkla ilgili daha ne anlatabilir ki dedim okudum ama yanılmamışım benzer şeyler. Pala edebiyat okuyanlar için Divan edebiyatını sevdiren yazar.Dili benim için çok ağır o yüzden itiraf etmeliyim ki ben pek sevmedim. Ama elimde iki kitabı daha var zaman içinde okuyacağım. Kitapta beni sinir eden "ne Leyla'ymışsın be" dedirten bir hikaye varki şöyle:
Leyla’nın Mecnun’u
Mecnun bir fırsatını buldu, Leyla ile baş başa kaldı. Leyla da ondan bir dilekte bulundu.
''Ey aşık! Neyin varsa getir!..’’
''Aay yüzlü!.. Senin aşkınla ne suyum kaldı,ne kuyum. Ne ciğerimde azıcık kan,ne geceleri gözümde uyku.aşkın aklımı yağmaladıktan sonra her şeyim birer birer gitti. Şimdi sahip olduğum tek şey yaralı bir kuş olan canım. Senden bir emir bekliyorum. Ver dersen hemencecik vereyim.
Leyla güldü bu sohbete. Sonra sitem etti.
''A yiğit!.. Ben senden bunu ne vakit istersem alırım,başka neyin var?!.’’
Bu söz üzerine Mecnun,partal giysilerinin eprimiş yakasından çıkardığı bir iğneyi Leyla’ya sundu:
''Vallahi, varlık aleminde malik olduğum tek şey işte bu. Bundan başka hiçbir nesneye sahip değilim. Bunu taşımamın sebebi ise yine sensin a gönlümü alan!.. Çölde,ovada,dağda,kırda senin hayalini izlerken çok düşüyorum;dikenler ayağıma batıyor. İşte bu iğne onları ayaımdan çıkarmak için.’’
Mecnun ,Leyla’nın kendisine acımasını beklerken Leyla sitem etti:
''İşte ben tam da onu arıyordum. Aşkta gerçek isen bu iğne sana nasıl layık oluyor,a perişan âşık!.. Bencileyin bir güzelin peşindeyken ayağına diken batsa o dikeni çıkarmak doğru olur mu? Eğer o dikeni çıkarırsan,seninkine vefa derler mi?!.. Sevgili yolunda ayağına diken batan aşık,onu elbisesine takılmış bir gül görmeli değil midir? Gül fidanı,bir gül elde etmek için bir yıl dikenlere sabrediyor da sen gül fidanından da aşağı mısın yoksa? Leyla’nın aşkıyla ayağına batan diken,onun başkalarına armağan edeceği yüzlerce gül demetinden daha değerli değil midir?’’
Yine Mecnun’un bir duası dokundu bu garip yüreğe:
Aşk her âşıkın kalbinde eskiyor; Leyla’ya olan aşkım ise ben yaşadıkça tazelenmekte…
Rabbim! Artık beni ona sevdir,veya bana onunla şifa ver. Yoksa kalbimin çektiği çileden artık dinlendirileyim Rabbim!
Kitaptan Altını Çizdiklerim:
- Tabiatta herhangi bir şey haddini aşınca zıddına dönüşür!
- Her şerde bir hayır her hayırda bir şer vardır. Dünyada her belanın insana bir yaptırımı ve yansıması vardır. İş ki beladan rahmet devşirebilsin, bela sayesinde yanlıştan dönülüp doğru yol bulunsun. Çünkü öyle belalar vardır ki bizim için sonu nimete dönüşür, şerden hayır neşet eder.