Aylak Adam

8 puan

Adını uzunca süre duyup almaya üşendiğim ancak evdeki eski kitapların arasında bulunca okuduğum kitap. Yakın aralıklarla okuduğum için mi bilmiyorum ama Hakan Günday'ın Piç'inin bu kitaptan esinlenmiş olduğuna inanmak istiyorum.

30. sayfadan sonra kitabı bırakmayı düşündüm çünkü hiçbir şey anlamamıştım. Tekrar başlayınca daha iyi kavradım. Aylak Adam'ın her bir düşüncesi sizi de düşünmeye itiyor.

-Spoiler-


Piç ile benzer yanı ise bu toplumsal aykırılığın gene babaya bağlanıyor oluşu. Neden evlatları buna iten hep babaları oluyor?

Aylak, neden O'nu bulmuşken vazgeçiyor peki? Bay C. her şeydeki umutsuzluğuna rağmen saf sevgiye olan inancını hiç kaybetmiyordu. Yazarın bunu engellemesi acımasızlık.

Benim için en güzel diyalog ise;
"Plajda uzanmış konuşuyorduk. Ona en sevdiği ressamı sordum.
-Van Gogh, dedi.
-Neden?
-Kulağını kesebilmiş, sol kulağını. Bunu yapan ilk adam o.
Sustu. Az sonra değişik bir sesle,
-Ama o bile eksik adamdı. Tımarhanedeyken yaptığı kendi portresinde insanlara yüzünün kulaksız yönünü gösteremedi. Tam adam yok!"

-Spoiler-

İçindeki her bir psikolojik çözümlemenin üzerinde düşünmeli. Ve Piç gibi, bu kitabı yalnızca anlayabileceğinizi düşündüğünüz insanlara önerin.

"Bir çeşit umutsuzluktan kurtulmak için içiyorum. Belki kendi kendimden."

"Biri çıkıp yazsa... ben? yapamam; yaşamak varken. Ben ya ararım ya da yaşarım."

"Karıncalar çıktı mı acaba? Karıncalar bilmeden severler."

Biz de paralı olsak, biz de aylak olurduk be.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »