Aylak Adam

8 puan

Öncelikle Türk Edebiyatı’na yön vermiş böyle eserleri kendi dönemini göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerek. Bugün sahip olduğumuz çeşitlilikte ve ulaşabildiğimiz neredeyse tüm dünya eserleri arasında dikkat çekmeyen bir açıdan, teknik ya da içeriği ilk kez kullanıyor olması gibi bir öneme sahip olduğu unutulmamalıdır. Ki Aylak Adam C. de Raif Efendi ile başlayan, “varolmak ile yaşamak arasındaki farkı" sorgulayan ve sorgulatan bir karakter olarak edebiyat tarihinde haklı bir yere sahiptir. Fakat bu eser günümüze de pekala uyumlu. Gelir düzeyi ne olursa olsun hangimiz ne kadar özgün kalabiliyoruz? İş, okul, hayat mücadelesi ya da ailevi sorumluluklar varken kaçımız bırakın aradığımızın peşinden gitmeyi, neyi aradığımızı kendimize sorabiliyoruz? Ben de C. karakterinin züppeliğini sevmeyenlerdenim. Bununla birlikte o “ihtimali” aramaktan vazgeçmemesine de imrenmedim değil. Bir de şu var ki batıya dönük Çağdaş Türk Edebiyatı'nın ilk dönem eserlerinden sayılabilecek bu romanda konuyu sadece amiyane tabirle “karı kız peşinde koşmak” olarak algılamamak gerek. Burada tek aranan Maria Puder tarzında bir kadın değil. Genel olarak hayatın tüm alanına yayılmış bir arayış, bir yabancılaşma söz konusu. Ayrıca C. ile B. nin yollarının bir türlü kesişmemiş olması ve kapanış cümlesinin çarpıcılığı kitabı ayrı bir yere taşımak için yeterli sebep. Tüm bunlara rağmen Türk Edebiyatı'nın üç uyumsuzundan hangisi deseler yine ve hep Selim Işık derim.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »