http://www.kitabisevda.com/2013/07/ukg-blog-turu-ayin-yildizin-altinda-john.html
Aynı Yıldızın Altında sanıldığı gibi sırf ölümü, kanseri bütün şeytani olasılıkları anlatmıyor bize. Onu okurken gülüyorsunuz, üzülüyor, sinirleniyorsunuz ve elbette ağlıyorsunuz. Sevgiyi, ailenin önemini anlıyorsunuz. Ölüme sırıtabiliyor, iki insanın nasıl bu kadar uyumlu olabildiğini düşünüyorsunuz.
John yeşil gözlü bir canavar. John ezer. John ağlatır. John sövdürür. John tekrar tekrar okutur. -kitabın en yıkıcı anlarında ki duygularım.
Hazel ve Gus bir maceraya çıkıyorlar. Peşlerinde de biz. Onları takip ediyoruz. Onlara aşık oluyor, onlarla beraber belki de bir parçamızı kaybediyoruz. Kurguyu kurgu ile özümsüyoruz.
"O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum: Önce yavaş yavaş sonra bir anda."
Kitapta, John'un da gayet güzel açıkladığı gibi kanserle savaş mücadelesi yok. Belki onu yendiğini sanan ya da onunla yaşamaya alışkın insanların hikayesini okuyorsunuz. Bir destek grubuna sırf ailenizi memnun etmek için gidiyorsunuz ve hayatınız değişiyor. Size kurtuluş sunmuyor. Ama hayatın neler getireceğiniz bilemezsiniz diyor.
Augustus ve Hazel böyle tanışıyorlar. Bir birlerinin vaz geçilmez birer parçası olup kısa sürede bir ömürü yaşıyorlar. Onların hikayesinin yürekleri dağladığı gerçeğini kimse reddedemez.
"Acı hissedilmeyi talep eder."
Peki neydi yıldızlarında ki hata? Doğru zamanda yanlış bedenler de olmaları mıydı? Isaac gibi bir sona da boyun eğebilirlerdi. Acıları onları yaratmıştı. Bir birlerini buldukları için şanslıydılar...
"Peki," dedi sonsuzluk kadar uzun gelen bir süre sonra. "Belki peki bizim sonsuza dek'imiz olur."
"Peki," dedim.
İlk geçen sene okudum The Fault In Our Stars'ı. Goodreads'tan biriyle beraber miydi? Öyle bir şey. Bu kadar yoğun, duygusal ve içten olmasını beklemiyordum. Asla beklemiyordum. Şok olmuştum. Hıçkıra hıçkıra ağlamış, yastığımı düşmanım bellemiştim.
Çevirisi, şekli şemali ve başta kendisiyle çok sevdiğim, kütüphanemde bulunmasından tarifsiz zevk aldığım bir kitap. John'da çok sevdiğim bir yazar. Türü seven sevmeyen herkesin okuması gerekiyor. Okuduğunuz da hem niye daha önce okumadım diye hayıflanacak hem de neden başladım diye lanet okuyacaksınız. Okuyun. Okuyun. Okuyun.
Anlatımı, çılgınlıklarıyla unutulmazlar arasına girecek. En azından ben girsin istiyorum. :D
"Ah Hazel Grace, hiç sorun değil. Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu."