Yazarın önce ki kitaplarından tanıdığımız Hannah'ın hikayesi.
Hannah'ın babası lord Fentington ile arası hiç iyi olmamıştır. Babası kadınların Havva'nın yaptıklarından dolayı cezalandırılması gerektiğine inanmıştır. Bu yüzden Hannah'ı her gün diz çöküp dua etmeye zorlamıştır. En küçük hatasında ise kırbaçlamıştır. Her daim katı olmuştur. Büyüyüp güzelleştikçe de daha çok dua etmeye zorlamıştır.
Hannah on beş yaşındayken eve davet edilen rahiplerden biri ona tecavüz edince babası ona inanmamış, kırbaçlayıp evden kovmuştur. Kimse kendisine yardım etmeyince iş bulamamış ve geneleve düşmüştür. Yıllarca çalıştıktan sonra şehrin en ünlü genelevini satın alarak Madam Genevieve olur.
Hannah yaşadıklarından dolayı hiçbir erkeğe güvenmez. Özellikle rahiplere. Ama arkadaşının davetinde rahip Rafe Waterford ile tanışınca işler değişir. İkili ilk karşılaşmada hemen etkilenirler ama Hannah işinden dolayı uzak durmaya kaçmaya çalışır kaçtıkça Rafe de kovalar.
Kitapta ikiliyi bol bol okuyoruz ikili dışında uğraştıkları tek bir olay vardı Hannah'ın sokaklarda ki yardım etmeye,kurtarmaya çalıştığı kadın ve çocukları yakalamaya çalışan rakibi olan adam ile mücadelesi.
Rafe onun o büyük aşkına hayran olamak elde değil gerekirse ölmeye bile hazır. Vazgeçmemesi,ikna etmeye çalışması, her zor anında Hannah'ın yanında olması çok güzeldi onun geçmişine rağmen sahiplenişi bayıldım ona.
Yazar farklı konuları yazmayı çok iyi başarıyor. Kitapta okumaya alışık olduğumuz iyi aile leydilerin den biri yok genelev sahibi bir karakter, ona aşık olan unvan sahibi bir lord değil rahip. Bu konu kitaba başlamama neden oldu. Güzel başladı ikilinin hemen aşık olduklarını kabul etmeleri çok güzeldi.Neredeyse başka olay olmadığından bir süre sonra kaçma olayları biraz sıktı.
Yazarın akıcı bir anlatışı var. Erotizme değinmeden güzel kitaplar yazan nadir yazarlardan olmayı başarmış. Sadece kitapların da olaylar hep yüzeysel kalıyor. Ayrıca Hannah'ın babası ile hikayesinin böyle bitmesini istemezdim en azından barışma olmasa da bir konuşmayı hak ediyordu.