Romanla pek arası olan biri değilim. Daha çok monolog içeren romanları tercih ederim. Bu kitapta da yer alan mektuplar romanın diğer kısımlarından daha okunası ifadeler içeriyordu. Yine de önsözde ifade edildiği gibi kitabın yazıldığı dönemin toplumsal yapısına dair kimi fikirler vermesi de güzeldi. 1940larda, 50lerde aristokrat bir Japon ailenin evlenen kızının evinden çeyizinin bir parçası gibi "hizmetçi"lerden birini de götürdüğünü okumak gibi mesela... Enteresan. Kitap; durgun ama estetik bir film izler gibiydi denebilir. Yazarın otobiyografisini bildiğimden sanırım, ntihara dair yahut savaşa dair kısımların tadında daha yoğun bir metin beklemiştim.