" Hayat ; sonsuz bir düşmanlık ve ihanet zinciri , değersiz şeyleri elde etmek için bile türlü pisliklerin yaşandığı iğrenç ve sürekli bir savaş olarak akıp gidiyordu."
Diye belirtmişti son kitabında Gorki. Koca üç kitaptan arta kalanlar özünde burada belirtilenlerdi onun için. Koca bir kafesin içerisindeki kürek mahkumuydu kendisi ve o yazdıkça, aktardıkça benimde düşüncelerim yerinden oynamaya başlamıştı.
Kitap bittikten sonra kafama dank eden düşünce şu oluverdi ;
İnsanın bir amacı ,emeli olmadıktan sonra ; yaşam,hayat anlamsız,tatsız bir yemek gibi oluveriyor. Biz şuanın rahat ve huzurlu koşullarında hiçbir zorluk çekmeden isyan ve sitemlerle bencillik ederken , Gorki ve türevlerinin çektikleri ve yaşadıkları düşünüldüğünde o kadar acı, ıstırap , hayal kırıklığı ve yaşama tutanacak hiçbir şey olmamasına rağmen yaşamaya devam edip mücadelelerini sürdürmüşler.
Düşünmeden edemiyor insan... Hayatımızda gözle görülür bir zorluk yokken ve elimizde her şeyi yapma imkanımız varken neden mücadele etmiyoruz ? Neden kaçıyoruz ?
Gorki'nin anlattıklarından ; annesi vefat ediyor , babası vefat ediyor. Arkadaşsız , sevgisiz , akrabasız , kimsesiz , oradan oraya savruluyor ve hep sorguluyor. Yaşamı , koşulları , insanları , her şeyi... Peki biz ?
Dipnot : Sorgulamak isteyenlere bunun ardından Sol Ayağım'ı da öneririm.