Harlequin'in sevdiğim yazarlarından biri Diana Palmer... İlk kez Büyük Yalan kitabı ile tanımıştım yazarı ve anlatımını kalemini sevince ve baktım bir de yeni kitabı hemen aldım ve okudum... Harika bir kitaptı. Olaylıydı ve hareketliydi. Aşk romanlarında biraz hareketi severim ve bunda da vardı o hareket...
Delia, tamamen sıradan Marcus ise tam anlamıyla dikkat çekici bir erkek... Hani biz kızların vardır ya muhteşem erkek tanımlarımız... Onlardan işte. :)
Delia ile Marcus'un arasındaki aşkın resmen dokunmasını okuduk ve bayıldım. O kadar güzeldi ki resmen gülümseterek okuttu... Hatta bazı yerlerinde sinir oldum, silahların patladığı yerlerde heyecanlandım, Deluca'nın kızının nişan muhabbetine sinirden köpürdüm ama yine de aşk çok güzel dokunmuştu... Adı gibi bir aşkı dokudu Marcus ve Delia...
Kitabı ben çok sevdim hattas bayıldım. Umarım Harlequin, Diana Palmer kitaplarının devamını getirir... Severek alıp okuyacağım... Sizlere de tavsiye ederim seveceksiniz okuyun :)
Hatta sizlere sevdiğim kısımlardan birinden bir alıntıyı paylaşmak istiyorum.
"Hiçbir zaman bir erkeği öldürecek cazibeye sahip olmadım ben."
"Bu senin fikrin," diyerek sırıttı Marcus.
Delia'nın gözleri parıldamıştı. "Ama öyle uzun uzun bakılacak bir tip değilim," diye karşı çıktı.
Marcus, ona sıkıca sarıldı ve gülümsedi. "Sana daha önce de söylemiştim. Güzellik, sahibinin gözlerindedir. Benim için sen hayranlık uyandırıcısın."