" İki duvarı doğum, iki duvarı ölüm olan bir hapishaneye mahkum olan insan! "
Gaza... Evet ben bu kitabı 650 günde zor bitirdim. Daha benim okuduğum ilk Hakan Günday kitabıydı aslında fakat son biteni oldu. Yeraltı edebiyatının sayılı isimlerinden sayılan Hakan Günday öyle gerçekçi öyle yaşatırcasına anlatıyor ki etkisinde kalmamak mümkün değil.
Önce Cuma ölmüştü sanırım sonrası ise Gaza iyice alışmıştı insan kaçakçılığına ve artık bu onun gözünde bir deneye dönüşmüştü. Toplumsal deneyler yaptığı bu insanlarla bir çok şeyi yaşadı. 10 yaşındaydı tecavüze uğradığında ve ben orada nefessiz kalmıştım. Bu benim kitabı ilk bırakışım olmuştu. Sonra neredeyse bir sene hiç okumamıştım. Tekrar okumaya başladığımda ise elbet sonu güzeldir devam etmeliyim diye almıştım. Oysa ben daha çok azını okumuşum. 14 yaşında ilk tecavüzünü etti Gaza. Artık iyice pişmişti. İnsan öldürmek, insan gömmek, her şey dahildi hayatına.
Bu kitap sağlam bir psikolojiyi bile bozabilir. Bu kitap apolitik bir insanı bile düşündürür. Açıkçası 650 günde zor biten bir kitap olmasına rağmen hayran kaldım. Dünyanın gerçeklerini öyle güzel yüzünüze vuruyor ki yazar insan insanlığından utanıyor. Bol aforizmalı çokça düşündüren bu kitabı bence reşit olmayan bir genç okumamalı ve fakat herkes okumalı. :)
" Dünyadan saklandığım yer, dünyaya yakalanmak için en uygun yerdi! "