İsmail ve Yahya'yı okuduktan sonra onların bir tık altında kalan bir kitap oldu benim için, ama kurguya dahil olan babaanne sayesinde oldukça renkli zamanlar geçirdim diyebilirim :)
Hiç bir lafın altında kalmayan, şımarık çenebaz Yeliz'le, kadınlardan pekte haz etmeyen, ama çenesi en az Yeliz'in ki kadar kuvvetli olan yağız bir karadeniz erkeği Mehmet'in aşkını anlatan eğlenceli bir kitaptı..
Yeliz aile şirketinin bir projesinde yer almak ve kendini kanıtlamak istemektedir, bunun için yapılacak bir turizm tesisi için iş adamı Mehmet Gürmanoğlu ile ile görüşmeye gider, kim olduklarını bilmeden bir tesadüf sonucu karşılaşan bu ikilinin eğlenceli birlikteliğine, Mehmet'in hınzırca planları sayesinde dahil olan, babaannemiz Rabia Sultan kitabın en tatlı karakteri, çok sevdim ben babaanneyi, lafını sakınmayan, ağzı biraz bozuk cin gibi bir kadındı :)
Kitabın önemli bir sahnesi vardı, ikilinin yakınlaşmasıyla ortaya çıkan bir gerçek ki bende öğrendiğimde şaşırmıştım, zira başından beri farklı bir Yeliz karakteri çizildi, masumiyet anlamında söylüyorum, Mehmet birlikte geçirdikleri zaman zarfında kızın masumiyetine dokunamamak için kendisiyle çok mücadele etmiş, sürekli kızdan uzak durmaya çalışmıştı, fakat sonunda böyle bir şeyle karşılaştığında neye uğradığını şaşırdı, o anki öfkesiyle kıza verdiği tepki biraz fazlaydı belki ama onu anlayabiliyorum, mesela düşünün, kızın koluna konan sineği bile kıskanan, sevdiğime dokundu diye söylenen bir adamın, böyle bir olayı sindirmesi biraz zaman aldı haliyle ..
Nehir Erdem sevdiğim yazarlardan biridir ve çıkan kitapları mutlaka takibimdedir :)