Pabucumun Ajanı' ndan sonra beğeni kotamı öyle yükseltti ki yazar, o yüzden bu kitaba başlarken biraz çekinmedim dersem yalan olur. Tabi bu düşüncelerimin tamamen gereksiz olduğunu da kitabı okudukça daha bir iyi kavradım. Yazarımız yine apayrı dünyalardan gelen iki insanı öyle güzel birbirine harmanlamış ki, keyifle okumaktan başka elimden bir şey gelmedi. Satırlar, sayfalar, bölümler derken bir baktım kitabın sonundayım. Martin sert görünümlüydü ancak Tuna kadar sert değildi bence, onun sertliği anca lafta kalıyordu, pabucumun mafyası işte:D İlkim ise kendi halinde, derslerle kafayı bozmuş, oldukça şeker bir kızdı. Latince terimleri kullanması çok hoştu. Ayrıca yazarı da tebrik etmek istiyorum bu kelimeleri kitabın içine öyle güzel yerleştirmiş ki, altta dip not olmasa da ne demek istediğini rahatça anlayabiliyoruz. Kitabın yan karakterleri Seth ve Mary 'den de bahsetmek istiyorum. Oldukça sert bir ilişkileri vardı ancak aynı zamanda çok da hassastılar. Kitaba renk kattılar. Yan aşk olaylarını her zaman sevmişimdir. İlkim'in deli annesi Ayşen Hanım'ıda unutmamak gerek, kızına söylediği sevgi sözcükleri kahkahalara boğdu beni:D böyle eğlenceli karakterler yazdığı için ayrı bir seviyorum yazarı. Kısaca yine şahane bir romantik komedi esere imza atmış yazar, Ajan 2'yi bekleyen bizlere keyifli bir mola niteliğindeydi. Şiddetle tavsiye ederim. Yeni eserlerini dört gözle bekliyorum:)