Vee bir seri daha bitti.. Köken' den sonra o kadar uzun zaman geçti ki bazı karakterleri unutmuşum resmen ama 4.kitap nasıl bitmişti neler olmuştu çoğu aklımda kalmış o yüzden olaylar konusunda fazla yabancılık çekmedim okurken. Onun dışında baya hareketli bir kitapti, Luxenler in savaşı hiç bitmedi mubarek. Önce Insanlara savaş açtılar, sonra Luxenler Luxenlere karşı savaştı sonunda da Arum ile Luxen savaştı ve mutlu son kitap bitti seri bitti.. (Yalnız ben bu seriden baya bi soğumuşum kitabı okurken olaylar o kadar saçma geldi ki ben bu seriyi niye bu kadar sevmisim dedim kendime.. )
Ve Bu seriden aklımda kalacak tek şey sanırım Daemon ve öküzlükleri olur seviyorum bu karakteri:))
Hoşçakal Daemon ...😊😉
Sonra Daemon konuştu. “N’aber aşağılık herif?”
Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.
“Birileriyle selamlaşmayı iyi beceriyorsun harbiden,” diye mırıldandı Archer.
Sürücü koltuğundan inen Arum içini çekti, başını hafifçe yana eğdi. “Yine mi sen?”
“Sen de görüştüğümüze en az benim kadar sevinmişsin.”
Daemon alaycı bir tebessüm takınıp kollarını göğsünde kavuşturdu. “Daha işin başında bir şeyi netleştirelim. Bir şekilde bize bir oyun çevirmeye niyetleniyorsan bil ki bu yaptığın son plan olur.”
Hunter gülüp başını erkek kardeşine çevirdi. “Sana çok şirin demiştim, değil mi?”
Diğer Arum arabanın tavanına yaslandı, tek kaşını güneş gözlüğünün üstüne kaldırdı. “Tam kucaklamalık. Kahrolası bir oklukirpi gibi.”