Kitaptaki ilk öykü olan '' Diri gömülen''i okurken kendimden o kadar çok şey buldum ki. Sık sık Sibirya'da veya Hindistan gibi bir yerde yaşamayı; düşünmüşümdür. Hazırlıklı olmadığım bir vizeye girmeden önce kendimi verem etmeye çalışmışlığım da vardır. Bu öyküde kendimden o kadar çok şey buldum ki..... Kambur Davut öyküsünden de çok etkilendim. Kalbimin derinliklerinde bir sızı hissettim. Hele ki final sahnesi. Ateşperest öyküsünü okurken adı gecen mekanlar ve olay adeta gözümün önünde belirdi ve o sahneyi yaşadım. Abacı Hanım öyküsü beni bıyık altından güldürmeyi başardı. Oda çok iddialı bir öykü. ''Ölü yiyenler'' öyküsü insanların ne kadar çıkarcı ve oyuncu olduğunun adeta bir kanıtı. Son öykü daha doğrusu ' masal olan ''hayat suyu'' ruh halime o kadar iyi geldi ki, bittiğinde terapiden çıkmış gibi hissettim. uzun zamandır masal yazımlarından uzak kalmıştım. Hayali, olduğu kadar bir o kadar da gerçekçi diyarlara götürdü beni. Yazarın en güzel ve kusursuz kitaplarından biri.