http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/12/vi-keeland-egomanyak.html
Patron kitabıyla gönlümü fetheden Vi Keeland'ın yeni kitabı çıktığında benim olmalı ve bu kitabı okumalıyım moduna girmiştim. Ve itiraf ediyordum ki Patron'dan sonra da bu kitaba dair beklentim oldukça yüksekti çünkü kadının kurgu yeteneğini ve bunu kaleme almasını sevmiştim.
Akıcı, okuru yormayan ve duygusal olarak okuru tatmin eden, gereksiz uzatmalardan kaçınan bir kurguyu kaleme alan Vi Keeland'ın kitaplarını sizlere tavsiye ederim. Ancak öncelikle Patron'un sonrasında ise Egomanyak kitabını deneyin çünkü Egomanyak, Patron'dan daha iyi..
Ve... her ne yorumu okursanız okuyun... ben yorumuna çok güvendiğim ve zevklerimizin aynı olduğu bir arkadaşıma güvenerek tavan yapmış beklentimi düşürmedim siz de bana güvenin ve beklentinizi düşürmeyin çünkü cidden süper...
Açık açık uyarıyorum zaman zaman SPOİLER verebileceğim yerler olabilir, bunun için özür dilerim. Rahatsız olacaksanız devamını okumayın ama kitabı mutlaka okuyun :)
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; Emerie New York'a yeni taşınmış, kiraladığı ofisinde yerleşmeye çalışan bir psikologdur. Ancak daha ilk günlerinden aslında boşanma avukatı olan Drew'in ofisinin ona kiralanarak dolandırıldığını öğrenir. Ne yapacağını bilemeyen Emerie'ye bir öneride bulunan Drew ile aynı ofisi paylaşmaya başlarlar. Ancak geçici ilişkilerin adamı ve tavanda gezen egosuyla Drew, Emerie'nin farklılığından ve poposundan açıkça etkilenerek bir ilişkiye başlarlar. Fakat hiçbir şey hiçbir zaman kolay değildir. Drew'ın geçmişi... yaşadığı güvensizlikler ve sahip olduğu küçük oğlu hayatlarına kimsenin tahmin edemeyeceği dokunuşlarda bulunur.
İlişkiden korkan ve güvenmeyen Drew'in Emerie ile bir ilişkiye başlamasını... oğluyla hayatını bir düzene sokmasını... güvensizliklerini arkaya atmasını ve hayatına yeni bir kapı açmasının yolculuğunu okuyoruz.
Drew'in Beck için hissettikleri... öz oğlu olmasa da kendi oğlu olarak kabullenmesi çok güzeldi. İnsanın - okurun- yüreğine dokunan bir şey. Cidden Drew'in bütün o ağzı bozukluğu baba kişiliğinin yanında inanılmaz sönük kaldı :)
Ve bir kez daha hatırlattı ki biyolojik olan değil yetiştirendir ana baba. Bunu en iyi örneği olarak da Drew Jagger var karşımızda. Ahh bir de eğlenceli kişiliği ve aşırı yüksek özgüveniyle...
Emerie'nin ise bütün bu olaylara yaklaşımı çok güzeldi. Hele ki son kısımda Atlanta muhabbeti.. işte benim kızım dedim. Kendini bilen ne istediğini bilen kadınları severim.
Hele ki bir romansta ayakları üzerinde duran, güçlü, yıkılmayan ve ne istediğini bilen kadınlara tapıyorum. Tıpkı erkekleri gibi...
Alexa... tam bir sürtük çıktı! Okurken hissettiğim tek şey nefret ve parçalama isteğiydi. Valla yanımda olsaydı parçalamıştım o kadar yeni.
Neyse yorumu çok uzatmayayım, çünkü yazdıkça daha fazla kitaptan bahsedeceğim. Bu yüzden kısa kesiyorum :)
Ben bu kitabı Patron'dan daha çok sevdim. Tamam Chase Parker'a aşık olmuş olabilirim ama şunu söyleyebilirim ki Chase, Drew ile aldatabilirim hatta ondan ayrılıp Drew ile başlayabilirim o kadar iyiydi.
Kitap cidden her şekilde okurun istediklerine hitap eden bir kitap. Duygusallıktan vurun ebeveyn olmaya, arkadaşlıktan tutun sevgili olmaya, sadakatten tutun aşka... her şey vardı. Gereksiz uzatmalar yoktu, her şey dozunda ve bir okurun isteyebileceği şekildeydi.
Şiddetle tavsiye ederim. Mutlaka okuyun ancak şunu da ekleyeyim kitapta +18 kısımlar da var. Bunun bilincinde olursanız niye uyarmadınız demezsiniz diye düşünüyorum :) Ama tabi benim için her romansta olduğu kadardı bu yüzden ne olursa olsun mutlaka denemelisiniz.
5 üzerinden 5 bebeğim sana :)
Ahh bu arada şuraya bir not düşeyim. Okuyan herkesin Prolaktinatör gibi bir şeyden bahsettiğini görürsünüz mutlaka. İşte bu Drew'in takma isimlerinden biri... süperdi... cidden çok eğlenmiştim