Bu kitap Böğürtlen Kışı'nın iz düşümü gibiydi. Son sayfalarda gereksiz bir atraksiyona başvurmasa daha iyi bir son olabilirdi. Mali konularla ilgili heyecan yaratmaya çalışmış yazar ama hiç gereği yoktu. Duygusal yanı okuyucuları etkilemiştir. Ama kitabın yarısında sonunu çözmüştüm.
En güzel yanı kitap okumanın insanın hayal gücünü güçlendirmesi ve kitapların, kitapevlerinin önemini vurgulamasıydı. Günümüz şartlarında film, dizi izlemek varken insanlara kitap okumanın zor geldiği vurgusu en iyi mesajdı. Bir şey izlediğinizde karakterler, mekan size görsel olarak sunulur. Siz pasif kalır verilen bilgileri özümsersiniz. Halbuki kitap okuduğunuzda aktif olarak çaba harcayarak kitapta verilen ipuçlarından karakterlerin neye benzediği, çevrenin nasıl olduğunu hayal etmeniz gerekir. Bu hayaller bilginiz çerçevesinde büyür ve güçlenir. Kitabı okurker kitabın içinde yaşamya başlarsınız beyninizde kitap film gibi oynamaya başlar.
Mayıs ve Haziran. :D