Georgiana Pearson bir dük kızı ve kardeşidir. On altı yaşında iken bir adama aşık olup birlikte olur fakat aynı karşılığı ondan göremez. Adı lekelenir ve bebeğini doğurmak için dışlandığı sosyeteden uzaklaşır. Yirmi yedi yaşında sosyeteye yeniden döner. Herkesten sakladığı bir kimliği vardır. O Londra'nın en ünlü kumarhanesi Düşmüş Melek'in kurucusu Chase'dir. Evet herkesin korktuğu o gizemli adam aslında bir kadın. Sosyete kendisini dışlayınca oda sosyeteyi kendisine borçlu hale getireceğine dair ant içmiştir. Bu yüzden haklarında bilgiler toplamış ona sırt çevirenlerin üzerinde güce sahip olmak, ders vermek için çabalamıştır. Sosyeteye yeniden dönüşünün ise bir amacı var. Koca bulmak için dönmüştür. Kızı Caroline'de kendisi gibi dışlanınca evlenmeye karar vermiştir. Hedefi ise unvanı olan ama paraya ihtiyacı olan Lord Fitzwilliam Langley. Bu evlilik için onun sırrını kullanmaya bile hazırdır. Fakat karşısına çıkan Duncan West işleri karıştırır.
Duncan West Londra'nın en çok okunan yayınlarından beşinin sahibidir. Sosyeteye yeniden dönen Georgiana'dan etkilenir ve tesadüfen onun Chase'nin sevgilisi sandığı Anna olduğunu öğrenir. Onunla bir anlaşma yapar. O Georgiana'ı sezonun yıldızı yapıp vikontu almasını sağlayacak oda kendisine sürekli istediklerini yaptıran Kont Tremley'in vatan hainliği hakkında bilgi toplayacaktır. Duncan'ın Tremley ile geçmişten gelen bir olayları var.
İkilinin birbirinden sakladıkları sırlar, Georgian'ı sosyeteye kabul ettirme çalışmaları, karşılaştıkları tehditler ile uğraşırlarken bir yandan da aralarında ki aşk ile uğraşırlar. Bir de Düşmüş Melek sahiplerinin dostluğu var bu okunmaya değer.
Açıkçası Chase'den daha farklı bir kitap beklerdim. Ona göre daha durağan geldi bu kitap. Daha fazla olay beklerdim. Fakat bu grup, dostlukları okunmaya değer.