İlk öyküyü okur, gece devam ederim diye elime aldığım kitabı, hangi ara bitirdiğimi anlayamadım. Dili çok akıcı, okurken zorlanmadım, sıkılmadım. Üç öykü ötekilerden açık ara sıyrılarak beni cezbetti. ''Foto Sabah Resimleri'' öyküsündeki gibi bir ananem olmasını o kadar çok isterdim ki. Öyle olmasa bile en azından beni önemsediğini hissettiren bir anneannem. Sanırım bu sebep, bu minik öyküye sıkıca tutunmamı sağladı. '' Duruşma'' başlığı altındaki hikaye ise ''herkes için adalet'' kavramının, arkasını sağlama alana adalet'e nasıl evrildiğinin kanıtı. 1996 yılında yazılmış ''Adil Düzen'' öyküsü ise çok ilginç. Şu an içinde bulunduğumuz keşmekeşliğin adeta ayak sesi. Adil Düzen öyküsü için bile olsa bu kitap okunmalı.