Franny ve Zooey

8 puan

Üçüncü Salinger oldu bu ki ikide bırakılabilirdi. Tamam, Salinger candır ama dünyada çok fazla kitap var ki bana göre pek çoğu yok edilmeli. Artık kitap da insanları uyutmak için kullanılan bir araca dönüştü çünkü. Derdimi çok genel de olsa dışarı vurduğuma göre kitaba geçelim; Salinger' ın diğer iki kitabına kıyasla ya farklı bir üslupla yazılmış ya da çevirmenin değişmesi böyle bir üslup farkına neden olmuş. Diğer iki kitabı(Dokuz Öykü, Çavdar Tarlasında Çocuklar) Coşkun Yerli çevirirken bu kitabı Ömer Madra çevirmiş. Orijinal metinleri anlayabilecek İngilizcem olmadığından bunun üzerinde fazla durmuyorum ama rahatlıkla söyleyebilirim ki diğer iki kitabı çok daha rahat bir şekilde okuyabilmiştim, bunda yemedi.

Franny ve Zooey dünyanın en garip ailelerinden biri olmaya aday Glass ailesine mensup yedi kardeşten ikisinin başrolde olduğu, iki bölümden oluşan bir kitap. İlk bölümde kız kardeş Franny ikinci bölümde ise erkek kardeş Zooey var. Franny isimli bölüm bitip de Zooey isimli bölüm başlarken kitap sallanıyor ya da bana öyle geldi çünkü Franny' de de üslubu yadırgamış olsam da yine de lakayıt lakayıt okudum ama Zooey' a geçtiğim an kitabı anlamamaya başlayıp bir durdum. Neyse ki sonradan toparlandı durum.
Kitap iki bölüme ayrılmış ama bana göre 3 bölüm. Şöyle ki;
Franny ve Lane diyalogları, Zooey ve Bessie diyalogları, Franny ve Zooey diyalogları.

Hikaye ne anlatıyor? Franny isimli hatunun Lane adlı sevgilisiyle buluşması, bu buluşma sırasındaki insanlara, dünyaya karşı tahammülsüz tavırları ve ikilinin tartışmaları(Franny ve Lane diyalogları)
Banyoda Zooey ile Bessie arasında Franny'nin içinde bulunduğu depresyona ilişkin tartışmalar(Franny ve Bessie diyalgoları)
Zooey' nun, Bessi' nin de isteğiyle Franny ile konuşması, sonra bir daha başka bir şekilde konuşması ve kapanış.

Hikayede bir numara yok aslında ama diyalogların arasına öyle tespitler, öyle sitemler, öyle ironiler ekliyor ki Salinger sıradan bir hikayeden bir başucu kitabı yaratıyor. Başkasının elinde en iyi ihtimalle hüzünlü bir drama ve sıkıcı bir kitaba dönüşecek olan Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salinger ile kült bir kitaba dönüşmüştü. Burada da hikaye çok önemli değil bana kalırsa(alternatif görüşlere göre ise aslında çok önemli), dünyaya bakışları muazzam iki kardeşin insanları, olayları yorumlamasına mest oluyoruz Salinger hayranları olarak. Aslında Salinger' a mest oluyoruz bir kez daha.

Double ristretto kadar sert bir paragraf geliyor şimdi;

Salinger bizim! Sizin değil, bizim! O, Paulo Coelho okuyup da keyif alanların değil ya da ''aynı beni anlatıyor'' sanrısına kapılanların. Mutsuzların, öfkelilerin, hırslıların ya da anlaşılamadığı iddiasında bulunanların değil; o, sadece ama sadece kırgınların. Bu hikaye bizim, sizin değil.

Bunu bize verdiğin için teşekkürler Salinger.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »