GECENİN SONUNA YOLCULUK
GECENİN SONUNA YOLCULUK
Yazar: Louis Ferdinand Celine
‘’ Gecenin içine itile itile, insan eninde sonunda bir yerlere varıyordur herhalde, diyordum kendi kendime. Teselliydi bu. Cesur ol, Ferdinand, diye yeniliyordum kendi kendime, kendime destek çıkmak için, her yerden kapı dışarı edile edile, mutlaka hepsini, o pisliklerin topunu birden o kadar korkutan o numarayı bulacaksın ve o da gecenin sonunda olsa gerek. İşte zaten onlar da bu yüzden gecenin sonuna gitmezler! ‘’ Yazar: Louis Ferdinand Celine ya da kahramanımız Bardamu’nun bu cümlesiyle başlamak istedim çünkü beklide en önemli olan şey yaşadığımız nefes aldığımız süre boyunca ne istiyorsak onu yapabilmek ve Gecenin Sonuna Yolculukta kendimiz olabilmek; acele etmeli, kendi ölümünü ıskalamamalı diyen Bardamu etrafında ki insanlar hayatın bir sahnesinden başka bir sahnesine sürüklenirler kendileri için yazılan senaryoda rollerini beklide anlayamazlar ve kendi kaderlerine boyun eğip ufacık şeylerle mutlu olurlar yaşam insanlara kırıntılarla yaşamayı öğretir ve yaşamın kıyısından geçip giderler ve buna bile inanmazlar..Bazen kitabın ortasından bakmak gerekir diye düşünürüm ben Gecenin Sonuna Yolculuk Kitabı Birinci dünya savaşı, Afrika, Amerika ve tekrar Fransa’ya geri dönen Bardamu; beş altı yıllık tıp eğitimini tamamlar ama derki: benim müşterilerime gelinde, onlar bencildirler, yoksuldur çirkin emeklilik projelerinin içine sıkışmış maddiyatçı kişilerdi. Rancy’den ayrıldıktan sonra, cebinde bir tıp diploması sırtında sadece bir yağmurluğu vardır kahramanımızın çünkü Berdamu için hayat gözetmeni sıkıntı olan bir sınıfa benzer ve her saniyesi ensemizdedir. Bardamu bizimle olan yolculuğuna katıldığı birinci dünya savaşı ile başlar ve kahraman olmak için hiçbir neden görmez ve hiçbir şey düşünmez sadece ölmemeyi düşünür yaşadığı her günü kar hanesine atılmış bir çentik ve tek değerli şey yaşamdır gözünde madalya ya da yaralanmayı umursamaz özgürdür artık bu savaşta. Korkularıda devam eder öldürülmekten korktuğu kadar da aynı zamanda barışta açlıktan ölmekten korkar Ölmek bile başlıbaşına bir iştir. Bardamu’nun gözünde. Özgürdür artık ve Porduriere şirketi ile Afrika macerasına yol alır artık Bardamu ancak geceler gecer ve artık dayanamaz Afrika’nın yakıcı kokusuna burnuna çöküştür artık ölü toprak kokusu artık ayrılma zamanıdır ve Atlas Okyanusunda süren haftalar sonrasında Amerikadadır ama Bardamu için gerçek bitmek bilmeyen bir can çekişmedir seçim yapmak ya ölmek ya yalan söylemek ve asla kendini öldürmez. Hayat basit anlamlar iç içe geçmiş mutluluk beklide merkezimize eşit uzaklıktadır. Bardamu geceyi gündüzü önüne katmış insan topluluğunu görür Amerika da kent büyük umutsuzluklarla ve pişkinliklerle doludur denedim ve değmez der. Bardamu Fransa döner haftalarca aylarca Clichy meydanında dolaşır akademik eğitimini tamamlayıp doktor olur. Bardamu sefaletle mücadele etmeye devam eder. Fransızlar ne almayı bilirler ne vermeyi parayı ihtiyacın var mı önemsizdir. Felaketler sıralanmaya görsün yapayalnız kalırsın hayatta. Yaşamda varoluş nedeni gecenin içinde tek başına yapılan yolculuğun son bulan bir ışığı…
Gecenin Sonuna Yolculuk Louis Ferdinand Celine tarafından 1910-1930 yılları arasındaki zamanı yazdığı Fransız Milli Kütüphanesi Tarafından elyazmalarının satın alındığı ve sahip çıkıldığı bir eserdir. Herkesin kütüphanesinde olması gerekir bana göre ve ben kendi adıma birkaç defa daha okuyabileceğim bir eserdir...