Çok iyi başladı fakat... tek bir soru? 461. Sayfada kız elindeki kutuyu kurdelesinden kapının yanındaki çiviye asıyor ve kapı kapanmasın diye ayakkabısını araya sıkıştırıyor. 462. Sayfada kutuyu koltuğunun altına sıkıştırmış ve kapı arasına bir şey koymayı unuttuğunu, o yüzden orada mahsur kaldığını fark ediyor. Şaka mı bu? Ne editör ne de yazarın kendisi okumuş kitabı! Pes! Azra Kohen'in önceki kitaplarında da vardı böyle hatalar ama bu sefer bu ana kadar farklı olduğunu sanmıştım (arada ebedi yerine edebi yazılmış olmasını falan saymazsak)
463. Sayfada ayakkabı yine kapının arasında! Ne ayakkabıymış arkadaş!!!
Ve tabii kutu da kirişte asılı çıktı. İşte bunlar hep okuyucuya saygısızlık...