Evet sonunda muhteşem, müthiş, çok yakışıklı, kadınları hemen etkisi altına alan, çekici, dayanılmaz, karşı konulmaz, gizemli, küçük yaralı çocuk, bla bla bla Christian Grey'i okumayı bitirebildim. Kitap okurken en azından bir karaktere sempati duyarım ama Ana'dan da Christian'dan da hiç hoşlanmadım. Valla Edward ve Bella'yı da pek sevmezdim ama bu ikisinin yanında çok süper bir ikili oldular. Kitabın içeriğine falan sataşmayacağım, sonuçta herkes konuyu ve bdsm olduğunu biliyordu. Her sayfada "içimdeki tanrıça, yatağa tırmandım ve kalçalarından düşecek gibi duran" yazması delirtti beni en çok. Bir de okuduğum en iyi aşk hikayesiydi diyenlere sormak istiyorum. Aşk neredeydi ben mi çok odunum da bu güzel aşkı göremedim acaba. Adam sapıktı, kız ise saf. Çok zengin ve çok yakışıklı ve çok süper olduğu için ona aşık olduğunu sanıyordu ve her istediğini yapıyordu ee hani çok aşık, duygusal Bay Grey ? Ben bir şeyler kaçırdım sanırım. Kitabın sonu ise gerçekten delirtti beni o kadar okudum son 5 sayfada neler oldu yok artık.
http://pumpkinturta.blogspot.com/2013/07/grinin-elli-tonu-fifty-shades-of-grey.html