"bilmezler ki gölge,
ağacın yere düşen düşüncesidir."
-iç döküm, kitapla ilgili çağrışımlardan ibarettir.-
daha ikinci sayfada sen bunu yazarsan zaten benim aklım uçar.
ve galiba zaten onca durağanlık içerisinde, tam da ortada uçuşup duran bir beyaz poşet, dönerek.
erken gidenlerin hep hüzünlü hikayeleri var, kendilerinden çok ardlarında bıraktıklarından mütevellit.
ne üzünçlü bir kuşakken nasıl böyle eğlenceli şeyler üretebildik biz.
bu kadar renkli reklamcılıklar dünyasında nasıl bunca süratle adapte oluverdik.
gezicilerin abi ve ablaları olduk galiba biraz, şamarın büyüğünü yiyen büyük kardeş niyetine.
ama bu yeni çocuklar pek iyi, pek dürüst ruhları var bir yandan, sanki daha kolay da anlatabiliyorlar kendilerini.
böyle iyi, böyle âlâ...
-bitti-