İşte, işte bu! Sevgili Stefan, senin, tanıdık olduğum o ruhunun enerjisine, içimde hissettiğim o büyülü anlatımının sarsıcı kelimelerine nihayet üçüncü hikaye ve sonrasında yine kavuştum. Okuduğum bu hikayeleri, masanda oturup da yazarken gördüm adeta seni. İlk iki hikayede sen mi havanda değildin, ben mi havamda değildim bilemiyorum ama evrenin bir yerlerinde uçuşan eter bedeninin gücü üçüncü hikaye ve sonrasında yine oluk oluk aktı içime. Dokunurmuşçasına hissettim seni. İçime, en derinlerime, algımın çok ötesine akan özlem dolu bir tutkusun benim için. Bilesin... :))