Nora Roberts kitaplarında ki ortak özellik aşkı, kadın ve erkek açısından duygu karmaşaları arasında yaşatıp, sorgulatıp ve mutlu sonla işlemesidir. Bunun yanı sıra gizem ve polisiye gibi kurguları da kitaplarına katarak güzel eserler yazmasıdır.
Yazarın bu kitabında yarı fani, yarı ölümsüz üç kızın ruhlarını, hapsoldukları kutudan kurtarmak için seçilen ölümlü üç kadına, bu kutuyu açacak üç anahtarı bulmaları teklif ediliyor. Bu teklif ne kadar saçma görünse de kabul ediyorlar. Ve kura ile ilk talihli(!) belli oluyor ve böylece kızlar, gerçek dünyanın içinde yüzyıllar öncesinden saklanmış bir anahtarın, nereden ve nasıl bulunabileceği hakkında hiç bir fikirleri olmadan, elele vererek aramaya başlıyorlar.
'Anahtar üçlemesi' serisinin ilk kitabı olan 'Işığın Anahtarı' nda fantastik kurgu eklemesinin yanı sıra mitolojik karakterler de kullanan yazar, gerçek olayların içine bu öğeleri öyle ustaca yerleştirmiş ki sanki olabilirmiş gibi okuyorsunuz.