Son elli sayfasına kadar kitaptan nefret ettiğimi düşünüyordum; ama o son elli sayfa aklımı bulandırdı. Seriye devam edebilirim.
Alacakaranlığın fanfiction'ı bir kitap olduğu söyleniyor; ama olabilecek her fantastik kitaptan bir şeyler katılmış. Sadece son elli sayfada Alacakaranlık yönü belirginleşti.
Kitabı neden sevmediğime gelirsek:
•Karakterler; güçlü değil, belirli özellikleri yok. Kitap boyunca farklı kişiliklere bürünüyorlar. Evie kitabın başında olumsuzlukları görmemiş gibi yapan Bella iken; sonra aslında hep fettanmış gibi gösterildi. Reed de kitap boyunca Edward, Matthew kırması gibi o aralarda gitti-geldi.
Benimseyebildiğim tek karakter Zephyr [Ben Zıpır olarak okuyorum :)], o da kitabın sonlarında ortaya çıktı :/
•Ve yine bir aşk üçgeni.
•Bir de yazarın yazımında Cassandra Clare, L. J. Smith, Deborah Harkness ve biraz da Laini Taylor'da hissettiğim tam olarak ne olduğunu tanımlayamasam da “soğukluk" ya da “samimiyetsizlik" denilebilecek bir şeyler var. [Evet, bu yazarları mimledim ;)]
Kurgu ve yazarın dili acemiliğini atarsa seri hoş bir şeylere dönebilir. Umarım devam kitaplarında seri bir kişilik kazanır...