Bana hep Türk filmini geçtim Türk dizisi gibi geliyor Livaneli’nin eserleri ? Anlatılmak istenen hikaye uzun, karmaşık sanki ortada çok önemli bir olay bir gizem varmış hissi uyandıran ancak bilindik hikaye formatına dönen olaylar zincirinden oluşuyor. Kitabın kurgusu için vasat diyemem ama eksik kalan bir şeyler var ne cinayetin ne aşk hikayesinin içine tam olarak giremiyorsunuz. Buna rağmen sürükleyici ancak bu sürükleyicilik derinliğinden dolayı değil insanda merak ve şaşırma duygusu uyandırdığından.. Böyle bir hikaye için fazla sayfa sayısı.. Yazarın öğreten bir yazar olduğu hemen hemen her kitabında ilgi çekici bilgiler verdiğini söylemekte fayda var. "Hipofiz bezi, Blunted Affeckt" ve “Athos Dağı” öğrendiklerimden...Athos Dağı’nın yani Ayranoz’un benimde zaman zaman ah keşke nerdeee dediğim hikayesini anlatayım size. 15. yüzyılda bugünkü 20 manastırın 19’u tamamlandı. Daha sonra yapılan eklerle manastırlar genişledi. 1045’te çıkarılan bir fermanla kadınların Aynaroz’a girmeleri yasaklandı. Dinsel amaç ya da bilimsel araştırma isteğiyle yalnız erkekler Aynaroz’a gidebilir. Bugün de 1.500 keşiş sade ve dünyada uzak bir yaşam sürerler, ekim yaparlar ve bazı el sanatlarıyla uğraşırlar. Yani dünyada kadınların olmadığı bir yer sizce de kulağa hoş gelmiyor mu :P
Kitaptan altını çizdiklerim:
"Evet, insan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı."
“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”
“İnsanın en kötü yalanı kendine karşı olanıdır”
“Her insan bedeninin çürüyec
eğini bilir ve bundan korkar. Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense kimse bundan korkmaz!”
“İnsan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı!”
“İnsan, kendine kurallar koyulan bir hayvan gibi her duruma alışıyor”