aile içi anlaşmazlıklar, çatışmalar, ihanet, terkedişler çemberinde kalmış bir adamın kendi içinde hesaplaşmasını anlatan, duygusal şiddet kokan,günümüz hükümetini yerden yere cesurca ve korkmadan vuran enfes bir roman...
eşcinsel ilişki alakalı okuduğum ikinci roman. daha önce okuduğum ayşe kulin'in 'gizli anların yolcusu' adlı eserle bu eseri kıyaslarsak bu eserde olan derinlik, duygusal şiddet, siyasi eleştiri fazla yok.
romanda eşcinselliğe rastlamam benim için süpriz oldu... hayati'yi ve reyanı, özellikle yurdanur'u kınayamıyorum. hayatinin babasının hatıra defterini okuduğu bölümlerde duygulandım.
hayatinin çocukluğu annesi ile babasının çatışmalarının yoğun olarak yaşandığı, annesinin babasını aldatması ve aşığına kaçması ve babasıyla başbaşa kalmasına denk geliyor. o dönemde işçine kapanan bir çocuk görüyoruz. annesini uzun süre affedemeyen bir oğlan çocuğu var..
reyan hayati'nin aksine, babasıyla anlaşamayan ve ablasının desteğiyle ayakta duran genç bir adam...
yurdanur ise başından başarısız bir evlilik geçmiş, sami bey'e metres olmuş, bu ilişkinin meyvesi hayati'yi doğurmuş. zenginlik içinde ve bolluk içinde yaşarken, aşık olmuş. aşığına kaçmış. ablası aynur'un sami bey'e, kız kardeşinin ihanetini ispiyonlamasına üzülmedim elbet bir gün ortaya çıkacaktı...
kitabı çok beğendim....