http://illekitap.blogspot.com.tr/2018/05/jennifer-l-armentrout-kimi-optugune.html
Allah'ım bu nasıl bir kitaptı böyle. Bu kadın şimdiye kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı ve hep beklentimi karşıladı. Hatta bazen öyle şeyler yaptı ki soluksuz bırakıp nefes kesip hadi canım diyerek okudum kitaplarını.
İşte o kitaplardan biriydi Kimi Öptüğüne Dikkat Et! Çünkü beklediğimden daha başka bir kurgusu vardı ve cidden çok iyiydi.
Jennifer L. Armentrout; sıkmayan, akıcı ve sürükleyici kurguları kaleme alıyor. Okuru şaşırtan detaylarla süslüyor kurgularını ve öyle ki okurken kitabı elinizden bırakamıyor eğer okuduğunuz seriyse hemen devamını getirme isteğiyle doluyorsunuz. Özellikle fantastik kitaplarında muhteşem şeyler yapıyor. Mutlaka el atmalısınız.
Bu kitapta itiraf etmek gerekirse özel yeteneği olan bir genç ve aşkını okuyacağımı düşünmüştüm çünkü seriye dair yorumları okumadım ve yazarın kitaplarını konusunu okumadan aldığım için içinde ne olduğuna dair bilgim yoktu. Sadece adından dolayı kafamda değişim kurgular belirmişti ama böylesini düşünmemiştim.
Kitap; bir muhafızla iblisin kızı olan Kayla'nın nasıl bir tehlikede olduğunu ve dünya dengesi için nasıl bir tehdit oluşturduğunu anlatıyor. Tam olarak nasıl güçlere sahip olduğu anlaşılamayan Kayla, bir gün bir iblisle yolu kesişiyor. Üstelik cehennemin veliahtı olan bir iblisle... kendiyle ilgili gerçekleri bir bir öğrenirken 17 senedir kendinden saklanan sırları öğreniyor ve nasıl bir tehdit olduğunu ve nasıl tehlikede olduğunu keşfediyor.
Tabi bunlarla kalmıyor. Kayla'nın Cehennem'in Patronu olan iblise ihanet eden iblislere karşı verdiği savaşı okurken ona yardım edip bir yerden Kayla'nın kalbini çalarken kendi kalbini de ona kaptıran iblisin yani Roth'un yardımlarını ve savaşını okuyoruz.
Açıkçası gelmiş geçmiş iblisler kötüdür adetine Roth'la itiraz edebilirim. Yeminle aşık olunasıydı. Adamın özgüveni, kibri, yalan söylemesi, yalan söylediğini itiraf etmesi... koruyucu tavrı, anlayışlı olması, kafa tutması... daha sayabileceğim birçok şeyle o kadar tatlıydı ki... resmen aşık olunasıydı.
Roth'un dövmeleri süperdi. Ayrıca sahip olduğu hayvanlara verdiği isimlerse komediydi ve tam da ona yakışan bir tavırdı. Yılan Bambi'ye bayıldım... kediciklerine de... bir de yer altı dünyası yaratıkları kedilerden hoşlanmaz derler valla iblisler baya hoşlanabiliyormuş. Keşke Roth'un ejderhasını da görebilseydik ama içimden bir ses ilerleyen kitaplarsa göreceğimi söylüyor.
Zayne'i sevdim mi sevemedim mi bilemiyorum. Bazen sevdim diyorum bazen sevemedim diyorum. Çünkü bazen öyle nir davranıyor ki Kayla'ya verdiği değer ortaya çıkıyor ama bazen de... işte bazen...
Ama kitabın sonlarındaki tavırları ve Roth ile iş birliği yapması cidden takdir edilesiydi.
Ama asıl takdir edilesi olan Roth'un fedakarlığı... bir yerde ölümü göze alması ya da onun değişiyle sonsuz acıyı... açıkçası beklemediğim bir şeydi bu...
Abbot kelimenin tam anlamıyla sinir bozucuydu. Açıkçası Kayla iyi sabretti ben olsam çoktan patlardım dediğim çok fazla yer oldu.
Kitapta en çok hoşuma giden şeyde hiç olayların ve ekşının bitmiyor olmasıydı. Her an bir şey patlak verebilir potansiyeli vardı ve bu da tam benim istediğim şeydi ve bunu buldum kitapta.
Yazarın öyle bir huyu var ki... okuru bezdiriyor. Seri kitapları öyle bir bitiriyor ki damdan düşmüşe benziyorsunuz. İyi ki seri tamamlandı ve bende diğer kitapları da var. Peş peşe okuyacağım ama siz siz olun asla bu yazarın kitaplarını seri tamamlanmadan okumayın. Çok heyecanlı ve nefes kesen bir yerde "eee şimdi ne olacak" modunda bitiriyor.
Ben bu kitabı çok beğendim genelde serilern ilk kitabı konuya giriş olduğu için orta derecede bir şey olurdu ama bu kitap muhteşemdi.
Ben bu kitaba 5 üzerinden 5 veririm ve şiddetlede tavsiye ederim.