Her zaman soyluların aşk hikayesini okurduk. Burada işler tersine dönmüş. Hayatını leydi hizmetçisi olmaya adamış Tillie ile kardeşlerini yeniden bir araya toplamak için Tillie'nin çalıştığı yerde çalışmak zorunda kalan Mack'in aşk hikayesini okuyoruz. Sulu, cıvık, edepsiz hiç bir şey yok bu hikayede bana göre. Her şey dozundaydı. Yetimhane konusu ve sonlara doğru olan o olay da beklenmedikti. Farklı durmuş kitapta iyi olmuş iyi :) Bir iki diyaloğa çok güldüm. Özellikle burun karıştırma ile ilgili olana :D detaylı hatırlamıyorum yazamayacağım şimdi. Kitapta sevdiğim noktalardan biri de Mack'in tavrı oldu. Paşalar gibi evlenme teklif etti, kız yok deyince hadi eyvallah dedi çekti gitti. İçinden yaşadı her şeyi. Aferin len dedim yani ;) Tavsiye ederim.