Shakespeare'in Fırtına'sına bol miktarda göndermenin bulunduğu, güçlü bir eser. Baş karakter, hikayenin ilerleyen bölümlerinde, Fırtına'daki Caliban olarak karşımızdadır; (tutsak ettiği Miranda ona 'Caliban' diye hitap eder). Shakespeare'in eğri büğrü bir cadı ve şeytanın tohumu olan Caliban'ı gibi ucube görünüşlüdür koleksiyoncumuz, fakat esasen saf ve deneyimsiz bir çocuktur. Miranda, bütün tahrik ediciliği ile karşısındadır, fakat baskın gelen cinsel arzu/aşk değildir- Shakespeare'in Caliban'ı da tam olarak budur zaten: 'erkekliğimin sesi' dediği bekaret kemerini kırma arzusu hep bakidir fakat asıl olan kendini kabul ettirme, takdir edilme çabasıdır. Miranda'dan beslenerek ruhundaki darmadağınıklığı toparlama isteğidir. Hikayenin sonu da bu bitmeyen 'açlık-beslenme' döngüsünü vurgular zira! Ve kelebek ... Kısa ömrün, saflığın, ürkekliğin ve en önemlisi dönüşümün simgesi olarak bir kez daha karşımızdadır.
imla/yazım hatalarına karşı aşırı duyarlıyım, illa düzelteceğim!😊