Madde Ve İnsan

5 puan

insan yaşadığı dünyada diğer farklı canlıların kendisi için yaratabileceği tehlikeyi etkisiz hale getirmiş olup canlılığın her ortamda yaşayabilme becerisinin sentezini kendi vücuduna yeni unsurlar ekleyerek değil çevresindeki her türlü maddeyi kullanabilme becerisini sağladığı beynindeki değişiklerle yapmıştır. Böylelikle çevrenin onu değiştirmeye zorlama etkisini tersine çevirip, çevresini kendine uygun olacak şekilde değiştirme mücadelesinin, hem kendine hemde üzerinde bulunduğu dünyaya zarar vermemesi yönünde olması gerektiği sonucuna götürmektedir.

Bulunduğumuz bilgi düzeyi maddenin katı, sıvı, gaz, ses, ışık, koku, ısı ve dalga olarak şekil değiştirebildiğini öngörebilmektedir. Maddenin enejiye, enerjinin maddeye dönüşümü bize entropinin artma eğilimini göstermektedir. Entropi karışıklık, kaos, düzensizlik gibi bir çok açıklaması olmasına rağmen ben entropiyi hareket artışı olarak ele almayı yeğliyorum. İnsanın maddeye dolayısıyla çevresine bir düzen vermeye çalışması, kendisini sabit kılıp (değişken olmayan) çevresinin değişimini kontrol altında tutmaya çalışması varlığını korumaya yöneliktir.

Varlığını korumak, madde ve enerjiyi kullanma imkânıyla özdeş hale gelmiş gibi görünüyor. Böyle bir durumda bile insan üzerinde durduğu temel ihtiyaçlarına bağımlı olması, yaşamasına elverişli ortamın (uygun sıcaklık ve uzay konumunun devam etmesi vb.) devam etmesi gibi hassas temellerin ne kadar sağlam olduğunu kestirememektedir. Bu iki unsur yani bağımlılık ve korku insanın temel özelliklerindendir. Varlığımızı meydana getiren ihtiyaçları karşılama yeteneğini, çevremizdeki madde ve diğer canlıları (hayvan ve bitki gibi) kullanarak geliştirmemize rağmen henüz uygun ortamın devamı konusunda şüplerimiz devam etmekte. Küresel iklimin kötü değişimlerini engellenmesi, sürekli barışın sağlanması gibi konulardaki başarının, enerji ve madde kullanımında geliştirilebilecek ve herkesin yararlanabileceği küresel sistemlerle mümkün görünüyor.

İnsanın, maddeye karşı tutum ve davranışları, onu bilmesine paralel olarak belirgindir. Enerjiye karşı ise nasıl davranacağını belirleyememiş ve sınırlarını saptayamamıştır. Çünkü enerjinin, maddeyle dönüşümlü şekilleri hakkında gelişen bilgisi olmasına rağmen karanlıkta kalan daha birçok yönü bulunmaktadır. Bu değişim ve dönüşüm insanın yaşamasına uygun ortam değerlerinin (sıcaklık, hareket ve oran ) çok üst aşamalarında veya çok alt aşamalarında gerçekleşmektedir.

İnsan(canlı) hem kendisi bir madde hemde maddeden enerji üreten bir varlıktır. Evrenin entropisine ne gibi etkileri olabilir ? Arttırmakta olabilir mi ?


Biz tüm dünya insanları anlaşmanın yollarını bulmak zorundayız. Bu bir tercih değil zorunluluktur. Tarihe bakınız, kazanılan büyük ve uzun sürekli birlikteliklerin kaynağı madde ve enerjiye ait bilgilerin yenilenmesi ile olmuştur. Bu bilgiler güç ve hakimiyet için kullanılmış, bireysel erk veya grup tarafından temsil görmüştür. Bu bilgi eksikliğindeki yanlışlıklar sürerken ırksal ve inançsal gibi özelliklerimiz madde ve enerjiye ait bilgilerin yenilenmesinin devam etmediği ve anlaşmaların zaafa uğradığı aşamalarda ortaya çıkarak savaşların nedenleri olmuştur.

Evrensel barışın sağlanmasında ulusal kimliğin, ırk ve inanç farklılıklarını sorun olmaktan çıkaran yapısıyla diğer ulus kimlikleriyle güç ve hakimiyet mücadelesi için değil, yazılı tarihin başına kadar gidilebilecek eski hesaplarla uğraşmakla da değil, ortak çıkarların oluşabileceği ve dünya kamuoyunu kazanabilineceği gibi bir çok birleştirici evrensel davranış ve sistemlerin ortaya konmasıyla mümkün olabilir.

Tarihte yapılan savaşlar geniş ve büyük alanlardaki sınırlarını, çevresi alev ve insanlarla dolu olan küçük bir dünya sahnesine daraltmıştır.

Terör insanlığın kanseridir.

Tüm insanlığın kendi ile sorunlarını çözmesini, madde ve enerji hakkında ortak tutumunu geliştirmesini diliyorum.

Yaşanabilir ve yaşatılabilir bir dünya olması dileğimle...

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »