Yorumumun tamamı için --->
http://rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/06/nalini-singh-meleklerin-kani-yazar-nail.html
Kitapta çoğunlukla tanıdığımız türler karşılıyor yine bizi; vampirler, melekler, vampir avcıları... Bir çoğunuz belki artık bunlar sıktı diyor olabilirsiniz ama hayır, ön yargılı olmayın :) Çünkü yazarımız her ne kadar vampirler ve meleklerle ilgili dişe dokunur bir numara çekmemiş de olsa vampir ve melekliğin arası diyebileceğim Kan Melekleri'ni yaratmış. Ayrıca kitabın bir kaç değişik yönü daha var ki bu kitaptaki melekler ve vampirler insanlardan saklanmak zorunda değil. Gayet rahat bir şekilde kocaman kanatlarıyla gökyüzünde rahatça uçabiliyorlar ve bana göre en önemli farklılık yazarımızın yaratmış olduğu dünya bir çeşit hiyerarşiyle yönetiliyor. Dünya baş melekler tarafından bölünmüş durumda ve her baş melek kendi bölgesinin kralı gibi bir şey. Ve bunlarda bizi tatmin edecek derecede bana göre. Yalnız kitabın hemen hemen yarısına kadar pek böyle vurdulu kırdılı olaylar yok, yazarımız Elena ve başmelek Raphael arasında ki çatışmaya biraz fazlaca yer vermiş olsa da sonuna doğru bu açığı kapatmayı başarıyor. Sonunda da şaşırtıcı bir sürpriz saklı bizim için.
Elena, Raphael'in sözlerinde geleceğini görebiliyordu. "Benim anılarımı almazsın," diye hatırlattı ona. "O aşamaya geldiğimizde bana istediğini yapabilirsin ama anılarımı almaya kalkma."
"Ölmeyi mi tercih edersin?"
"Evet."
"Öyle olsun"