Gerçekten de eğlenceli bir kitaptı. Gaiman o eşsiz hayal gücünü yine başarıyla yansıtmış sayfalara. Baş karakterimiz Bod'dan tutun da koruyucusu Silas'a, mezarlık sakinlerinden Scarlett'a kadar pek çok keyifli ve ilginç karakter barındırıyor içerisinde. Herkes gibi benim de favorim Silas elbette...
Açıkçası ilk bölümü hariç tutarsak dördüncü bölüme kadar gelişen olaylar çok da açmamıştı beni. Ama dördüncü bölümle birlikte kitap adeta kimlik değiştiriyor ve olaylar daha heyecanlı hale geliyor. Özellikle son bölüm kesinlikle nefes kesici. Zaten Gaiman da kitaba dördüncü bölümü yazarak başlamış aslen.
Eleştirmem gereken tek yanı duyguları tam olarak yansıtamayaşı. Bod çok uzun zamandır görmediği bir arkadaşıyla karşılaştığında hiç bir sevinme belirtisi göstermiyor ya da duygusal bir anda olmadık bir soru soruveriyor. Bu karakterinden dolayı kaynaklanabilir diye düşündüm ama kitap içerisinde sık sık öfkelendiğine, üzüldüğüne de rastlıyoruz. Bu yüzen bu nokta benim gözümde bir eksi...
Değişik bir şeyler arayan herkese tavsiye olunur.
Yüksek Koruyucular'a selam olsun...