yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/08/monica-mccarty-nisanc-highland-guard-9.html
"Birilerinin tek seferlik seviştiği adam olmanın seni belli ettiğinden daha çok rahatsız ettiğini biliyorum. Kusursuz yüzünün altındaki kusurlu erkeği kimsenin göremeyeceğini düşünüyorsun. Belki haklısındır ama bir şans verip duygularına güvenmediğin sürece bunu asla bilemeyeceksin. Bunları hissettiğini biliyorum, Gregor. Tıpkı bir gün benim başka bir adamla evlenmemden pişman olacağını bildiğim gibi... Ama o zaman kendinden başka suçlayacak kimsen olmayacak."
Gregor ona dikkatle baktı. "Tanrım, Cate, ben..."
Ne söyleyeceğini bilemiyordu. Bu çok açıktı. Cate'in duyguları ani bir fırtına gibi ortaya savrulmuştu. Geriye sadece anlamsız ve umutsuz bir his kalmıştı. Belki biraz da intikam alma isteği olabilirdi. "Beni kiminle evlendirirsen evlendir, Gregor. Benim için fark etmez. Hiçbiri sen değilsin. Ama bu gece karanlıkta yatağa girip uyumaya çalıştığında senin bedenin de benimki gibi sızlayacak. Bir dahaki sefere birlikte yatacağım adam eşim olacak ve o, senin aksine geri çekilmeyecek."
Gregor'un çenesinin altındaki kas seğirmeye başladı ve dudakları bembeyaz kesilene kadar kasıldı. Cate, onun kendisine uzanacağını sandı ama Gregor'un kolları yanlarında kaskatı kesilmişti.
"Tabii ki senin için hiçbir şey ifade etmediğini kanıtlayıp başka şekilde kendini rahatlatabilirsin ama bunu yapacağını sanmam. Bence başkasını değil, beni istiyorsun. Git ve bana yanıldığımı kanıtla... Tabi bunu yapabilirsen."
*****
Gregor, onun imkansız olduğunu düşündüğü şeyi başarmıştı. Ona olan aşkına zarar vermişti. Kalbini söküp parçalamış ve parçalarını yerlere savurmuştu. Geriye hiçbir şey kalmamıştı. Sadece donuk ve hissiz bir boşluk vardı. Sanki hayatta kalmasını sağlayan bir parçası eksik gibiydi. Onu neşe ve umutla dolduran sevgi gitmişti.