Numaran Bende Var

10 puan

Numaran Bende Var/ Sophie Kinsella


Tamam , kesinlikle kabul ediyorum. MÜKEMMEL'di. İlk kez Sophie Kinsella okuyorum ve başlarında kitap için düşüncelerim pekte olumlu yönde değildi. Hatta kitabın elimde dolanacağını , okuyamayacağımı felan bile düşündüğüm yerler oldu.Ama sanırım bu tamamen yazarın tarzını bilmememden kaynaklanıyor. Yoksa elimde dolanacak diye düşündüğüm bir kitap dün gece 3'e kadar beni ayakta tutamazdı.
Poppy gibi bir delinin ana karakter olduğu bir kitap asla ama asla kötü olamaz. Bu nasıl bir kişiliktir ya ( ! ) Adamın birinin telefonun el koy , tüm mail yazışmalarını oku hadi onuda geçtim bir de millete adamın ağzından cevap yaz. Bin bir türlü sorun çıkar , adam telefonunu geri alıpta içinde senin yazışmalarını okuyunca da adama ; ''Bu kişisel hayata saldırıdır.'' de . Evet bu kesinlikle Poppy'nin verebileceği bir tepkiydi. :))
Sam ve Poppy 'nin yolları Sam'in asistanı Violet'in işi bırakıp şirket telefonunuda bir çöp kutusuna atmasıyla kesişiveriyor. Zira Violet'in telefonunu attığı ve işi bıraktığı sıralarda bizim çok sevgili Poppy'miz de nişanlısının aile yadıgarı olan nişan yüzüğünü bir partide kaybediyor. Tabi yüzüğü bulmadan eve dönmek yok ! Poppy'de köşe bucak her yerde yüzüğünü arıyor ama bulamadığı gibi bir de hırsızım birine telefonunu kaptırıyor. Aksilik o ya.
Bir insan bir gecede ancak bu kadar yıkılır. Eh , hem yüzüğü kaybet ! Hem de telefonu çaldır. Derken şans işte yanından geçtiği çöp kutusunda bir telefon buluyor hem de aktif durumda. Eh , mal bulanındır (!) Poppy'nin felsefesi bu. Çöpe atılan şey , toplum malıdır. Ki kızımızda doğal olarak bu felsefeye uyar ve telefona el koyar. Her yere de numarasını -benim diye- verir.Gel gelelim telefon Beyaz Küre Danışmanlık adına kayıtlı bir şirket hattıdır ve Sam Roxton'ın asistanına aittir. Yani , en azından bir zamanlar öyleydi. Sam, telefonunu geri ister. Poppy ise yüzüğüne ulaşana kadar tek irtibat noktasının telefon olduğunu idda ederek telefonu geri vermez. Vermediği gibi bir de ''Mal bulanındır,'' diye adamı delirtene kadar sölüyor.
En nihayetinde azmin zaferi telefonun kendisinde kalamsını sağlıyor. Amma velakin bir şartla; gelen hiç bir maili atlamadan Sam'e iletmesi gerek. Eh, bu da telefonu ortak mal yapıyor. İkisi de kendi adına kullandıkları bu telefonla bir de karşılıklı mesajlaşıyorlar ki en güzel tarafıda o kısımlarıydı.Neyse..Başlarda Poppy gelen her maili iletirken, zamanla Sam'in kimseye tek kelimden fazla mail atmadığını görünce merakına yenilip hem tüm mailleri okuyor hem de kendini aşıp Sam'in ağzından bir şirket dolusu insana mail atıyor.
Ve ben en çok bir şirket çalışanın öle köpeği için Sam'in ağzından şiir içeren bir E-Kart atmasıyla krize giriyorum.Nasıl bir deli cesaretidir o ? Hem mail at hem de adamın adına imzala.Zavallı Sam, öğrendiğinde yüzünün aldığı hali asla unutamam. Ne de olsa , ''Evet , tamam'' dışında kimseye tek kelime mail atmayan bir adam ölen bir köpek için yarım sayfa şiir yazıyor. :D
Ama burada bahsi geçen Poppy olunca bu iş burada kalır mı? Yoo , nerde o günler. Sam'in tüm işlerini arap saçına sokuyor.Karşılıklı olarak birbirlerini delirtselerde son nokta da artık ikisi de birbirine alışmaya başlıyor hatta bunu aşıyorlar bile. Sam artık ''tamam , evet'' yazmayı bırakın Poppy'e resmen mesaj atıyor.
Uzun lafın kısası harika bir kitaptı. Al , oku ve gül. Bol bol kahkaha içeren güzel ve sürükleyici bir kitap arıyorsan denemekten çekinme...

11 yıl, 11 ay

Yorumlar
« geri ileri »

1 ile 1 arası yorum gösteriliyor, toplam 1 yorum.
0 kişiden 0 kişi beğenmiş.
Profil Resmi

Böyle bir yorumlamadan sonra bu kitabı okumamak imkansız:) Mutlaka alıp okuyacağım:)

11 yıl, 10 ay     
« geri ileri »