Ahhh bir uzaylılarımız eksikti. :)
Böyle dediğime bakmayın obsidiyenden sonra çok pozitifim aslında uzaylılara karşı.Bir Daemon da ben alabilir miyim mümkünse?
Her neyse kitaba başlamadan adını o kadar çok duydum, obsidiyenin büyüsüne kapılanların -ya da Daemon ın mı demeliyim bilmiyorum- yorumlarını o kadar fazla okudum ki ister istemez büyük bir beklenti oluştu haliyle.İlk başladığımda hayal kırıklığı yaşayacağımı düşündüm, ilk karşılaşmalarının daha dolu olması gerektiğini düşündüm ama sonradan kitap beni içine alıverdi.Kitabın ikinci yarısı çok daha heyecanlı ve bir solukta okuyup bitirmeniz için sizi yerinize çiviliyor.Demem o ki ben de bir Daemonzede oldum çıktım obsidiyenden sonra.
Alacakaranlıkla benzediğine katılıyorum.Konunun iskeleti aynı.Kendi halinde sıradan güzel bir kız ve doğaüstü yakışıklı bir oğlan.Ama olaylar çok farklı şekilleniyor.
Neyse çok uzatmak istemiyorum.Bende Kat'in kitaptaki tüm davranışlarına hak verdim.
Kitaptaki favori bölümlerim ise kesinlikle Kat'in Ash ile Daemon'ın üstüne makarna döktüğü bölümle, Daemon'ın kıza enerji harcatmak için onunla öpüşüp sonrada çekip gittiği bölüm.
Kitabı okurken çok eğlendim, okumayanlara tavsiyemdir.
Ve son olarak şu kapaktaki çocuk her kimse biri bana onu bulsun lütfen :)