Kitap bende hayal kırıklığı yarattı.Oysa nasılda hevesle almıştım d&r'nin rafından ismini görünce, kapak da ismine yakışır derecede güzel gelmişti gözüme.
Neyse biraz kitabın konusundan bahsedeyim.Ana karakterimiz Leydi Kiri.Bu genç ve güzel kız yarı Hindu yarı ingiliz. Çocukluğunun büyük bir bölümü Hindistanda geçmiş ve orayı da çok seviyor.Ayrıca Kiri'nin bir yeteneği var; kokular.Güzel Leydimiz kokuları tanıma konusunda çok çok yetenekli, aynı zamanda özel karışımlarla kişiye özel parfümlerde yapıyor.Zaten kitabın konusu da Kiri'nin bu yeteneği üzerine kurulu.Gelelim diğer ana karakterimiz Demian Mackenzi'ye.
Mac tabiki çok yakışıklı bir adam, aynı zamanda Londra'nın en ünlü gece kulüplerinden birinin sahibi.Bir kumarbaz ve Kiri'ye göre daha alt sınıftan biri.
Mac'in ve Kiri'nin yolları değişik bir yerde kesişiyor.Bir mağarada.Mac, kaçakçıların eline düşen genç kızı gece kulübü için onlardan içki almaya geldiğinde görüyor ve onun kaçmasına yardım ediyor.Aslında Demian'ın kaçakçılarla işi sadece ticaret değil, zaten işlettiği gece kulübü de asıl yaptığı işini perdelemek için kullandığı bir araç.Her neyse Kiri evine sağ sağlim döner ama Mac'i aklından çıkaramaz ve bir gece tanınmamak için yüzüne taktığı bir maskeyle soluğu Mac'in kulübünde alır.O gece kulüpte onları bir süreliğine birbirine bağlayacak bir hadise meydana gelir.İngiltere Krallığı tehlikededir ve krallığı hedef alan komplocuların yakalanabilmesi için Kiri'nin koku alma yeteneğine ihtiyaç vardır.
İşte beni hayal kırıklığına uğratan yerde tam burası.Yazar farklı bir konu yakalama peşinde koşmuş ama bana göre olmamış.Şöyle anlatayım; Kiri ve Mac'in Krallığa kurulan kompluyu durdurabilmek için birarada olmaları gerekiyor yani bir nevi zorunluluk.Ben daha kuvvetli olsun isterdim konu, çünkü yazar konunun ana noktasına krallığı yerleştirerek sanki karakterlerin hakkını verememiş, bu konu Kiri ve Mac'i ana karakter olmaktan sıyırmış gibi.Oysa daha kişisel bir şeyler olmalıydı aralarında, daha kendileriyle alakalı.En azından ben öyle olsun isterdim.
Neyse bizim ikili komplocuları bulabilmek için sürekli birlikte çalışıyorlar ve tabi ki bir süre sonra birbirlerine duydukları tutkuya yeniliyorlar.Ama ikisinin aklında da işi hallettikten sonra kendi hayatlarına devam etme fikri var, birlikte olamayacaklarını düşünüyorlar.Mac'in geçmişine de değiniyor yazar.Yaptığı hatalara.
Okumayı düşünen arkadaşlar için daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum.Yazdıklarıma göz attımda zaten yeterince vermişim.
Herkesin görüşü ayrı olabilir, benim çok hoşuma gitmedi ama okumak isteyen arkadaşlara da engel olmak istemem açıkçası.Okuyun ve kararı kendiniz verin.
O kadar yerdim kitabı hoşuma giden birkaç ayrıntıyı söylemeden vallahi bırakmam :)
-Hindistan'dan yeterli ölçüde bahsetmiş yazar ne fazla kaçırıp sıkmış okuyucuyu nede ayrıntıları atlayıp Kiri'yi yarım bırakmış.
-Kiri'nin Leydi gibi giyinmesinin yanı sıra arada Hindistan'ın geleneksel kıyafeti olan sarilerden de giymesi ve yazarın bunu tasviri hoştu.
-Kiri'nin ailesi arasındaki kuvvetli bağa bayıldım
-Mac'in kendi kanını görünce bayılması bir erkeğe pek sinmeyen bir özellik olsada ayrı bir hava katmış karaktere, o bölümü okurken kahkaha attım
-Yazarın dönemin İngiltere Krallığını anlatırken o dönemde yaşayan gerçek Prenses Charlotte'yi araştırarak gerçeğe uygun işlemesi İngiltere tarihine duyduğum merakımı derinleştirdi
-Benim okuduğum her kitapta kahramanım olur, bu kitapta da içime yerleşiveren kahraman kesinlikle Mac'in abisiydi.
Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum.