Effingtons Serisinin dördüncü kitabı, serinin en beğendiğim, en keyif aldığım kitabı oldu.
Tek hayali prensle evlenip rahata kavuşmak olan Jocelyn Shelton ile gizemli adamımız Vikont Beaumont’un yollarının tehlikeli bir şekilde kesişmesiyle eğlenceli bir kitap okudum. Özellikle Leydi Jocelyn’ e hayran kaldım. Kendisini şımarık, zenginlikten başka bir şey düşünmeyen biri gibi gösterse de aslında tamamen farklı bir karaktere sahip olduğunu ve görüldüğünden daha akıllı olduğunu çok kısa sürede Vikont Beaumont’a da gösterdi.
Tadımlık, eğlenceli bir kitap okumuş oldum.
----------
“Günaydın.”
Jocelyn aklına ilk gelen şeyi söyledi. “Bu senin kalen mi?
“Tanrım, ne kadar da paragözsün.” Beaumont’un dudakları alaycı bir gülümsemeyle kıvrıldı.
Jocelyn omuz silkti ama yüzünün kızarmasını gizlemedi. “Paragöz değilim, sadece meraklıyım.”
********
“Çiçekler özür dilemek için uygun olurdu. Karı koca arasında pahalı mücevher de öyle.” Jocelyn duraksadı. “Gördüğüm kadarıyla zarif bir süs eşyası da yok, değil mi?”
“Hayır,” derken Rand başını salladı ama gülmemeye çalışıyormuşçasına dudakları seğiriyordu.
“Benim paragöz mizacımı asla unutma, Rand. Ancak ne mücevher ne de çiçek aldığına göre” – Jocelyn umursamazca elini salladı- “bunun hiç önemi yok.” Bardağının üzerinden gülümsedi. “Ama gelecek sefere, en azından çiçek beklerim.”