Afili Filintalar yazarı Murat Menteş'in yayımlanan son; benim ise okuduğum ilk kitabı. Sanırım biraz tersten başlamış oldum Murat Menteş kitaplarını okumaya zira, bir çok kişi yazarın önceki kitaplarının daha güzel olduğunu söylemiş. Ben ise bu kitabı çok sevdim, yazarı sevdirdiği için. Kapağına tav olduğumdan mıdır bilmiyorum ama, elime ilk bu kitabı almak istedim.
Murat Menteş, kelimeleri oyun hamuruymuşçasına şekillendiren bir yazar. Çok nazik; bazen de kafa yoran. Mizah desen, sık sık gülümseten, bazen de kahkaha attıran bir seviyede. Karakterlerin isimleri de kişilikleri de ayrı bir dünya. Olay örgüsü ise çok sürükleyici. Her bir karakteri dünyasından dinliyoruz olayları ki bu çok çekici geliyor bana ve kısa kısa bölümlerden oluşması da kitabı okurken mola vermiş hissi yaratıyor. Bilmediğim kelimeler çok sıktı, bu da öğretici bir yan diyelim. Çokça not alınası, felsefeli cümleler ve diyaloglar vardı kitapta.
Ruhi Mücerret'in mezar taşına yazdıracağı cümle ile Civan Kazanova'nın eğer olmasaydı icat edeceği şeyler kitaptaki en hoş satırlardı.
Uçarı bir kitap. Edebi olarak da ele alırsak kelime oyunları yetmez. Bazı bazı yoğun aforizmalar, -her ne kadar altı çizilesi, tekrar tekrar okunası olsa da- kitabı ciddi bir noktaya taşımaya yetmemiş. Ama yazarın huyu bu, belli. Bu da güzel bir şey bence.
Bu kitabı okurken aldığım zevk, bu çetenin diğer üyesi Alper Canıgüz'ü okurken aldığım zevk ile aynı. Birbirlerine ne kadar benzeseler de, birbirlerinden farklılığını okuyunca anlıyorum. Güzel yazarlar, güzel yazıyorlar.