Hmmm nereden başlasam... İlk kitabına oranla beni çok çok daha fazla tatmin ettiğini söylemem gerek. Tam anlamıyla kitabın içindeki hikayeye kendimi kaptırdım. Yazarın teşekkürler bölümünü okuduğumda oldukça samimi olduğunu da keşfettim. Özellikle şu; "Bir çok kişinin kitabı sadece kapağı için aldığını da artık anladım..." cümlesi ile suratımdaki gülümsemeye hâkim olamadım. Herkesin ağzında olan bu cümleyi yazarın kendi kalemiyle dile getirmesi çok şirindi. Bunu sorun etmemesi çok tatlı, ki zaten bunun için ortada bir neden yok. İçeriğide kapakları kadar mükemmel. İkinci kitabı okurken bundan tam anlamıyla emin oldum. Belkide ilk kitap için yaptığım yorumun biraz huysuzca olmasının nedeni grip olmamdan kaynaklanıyordu. Biliyorsunuz, hastasınızdır ve bazı şeyleri toparlamakta zorlanırsınız çünkü haliniz yoktur. İlk kitabın güzelliğinin gölgelenmesinin nedeni bu durum olabilir. Kısacası yorumumu bitirip cümlelerimi toparlamam gerekirse, şöyle bir sonuca vardım; Bu kitap okunur. Hemde öyle bir okunur ki zaman yolculuklarının tadını damağınızda hissederek. Böyle bulutların üzerindeymişçesine olaya öylesine hâkim ve her şeyi bütünüyle izleyerek ^^