Ömer Hayyam ve Hasan Sabbah denince büyük bir beklenti içinde okudum ama ozellıkle yarıdan sonrasında cok sıkıldıgımı ıfade etmelıyım. Metinler edebi olmaktan cok ara ara bir tarih kitabı okuyormuş hissiyatı yarattı. Hissiz, uzun ve sanki sadece kronolojik bir sıraya konmuş paragraflar çoğunlukta. Belki benim biraz da şanssızlığım çok daha önceden Vladimir Bartol'un Fedailerin Kalesi Alamut'u okumam olmuştur. İlgilenenler için çok daha sürükleyici ve heyecanlı bir eser. Ne yazık ki Semerkant'ı çok beğenmedim.