Şems-i Tebrizi

7 puan

Mevlana ile Şems-i Tebrizi'nin Konya ilinde birbirlerine kavuşmasını ve sonrasında ayrılmalarını uzun uzadıya, tekrar tekrar anlatan bir kitap meydana gelmiş. Bıkmadan okumaya devam edebilirseniz sizi sabrınızdan dolayı tebrik edeceğim. Durmadan sırlardan bahseden ama hiç bir sırrı vermeyen bir kitap olmuş. Gazetede bir olayı haber veren bir kitaba benzemiş. Şöyle ki haberlerde olay en az üç kez tekrarlanır. Bu kitapta da bahsi geçen olay çok kez tekrarlanarak anlatılmış.
Ayrıca en çok dikkatimi çeken şu oldu. İnsanları koyun gibi yönetmenin en kolay yolu sevilen insanların, velilerin hikayeleriyle din adına verilen mesajlar. Eğer bu veliler yaparsa bir hikmeti vardır ve onlara günah olmaz ama sen yaparsan günah olur gibi bir imajı size kazıyorlar. Kitabın 301-302 sayfalarında verilen bir örnek en çarpıcı olanı. Mevlana'ya sorulan sorulardan biri "Şarabın haram olup olmaması". Cevap çok daha ilginç: "Eğer Mevlana Şemseddin şarap içiyorsa her şey ona mübahdır. Çünkü o deniz gibidir. Eğer bunu senin gibi bir kahbenin kardeşi yaparsa , ona arpa ekmeği bile haramdır" buyurmuşlar. Bu cevap keşke hiç verilmese idi. " Çoğu zarar verenin azı da haramdır" hadisini ve Bakara süresindeki içkiyi haram kılan ayetler bilinmezmiş gibi davranılması beni şaşkınlığa uğrattı. Bana şimdi büyükler yaparlarsa onlara helal küçükler yaparsa haram imajını kilitlemişler olmuyor mu? Doğrusu bunlara inanlar aklını başkalarına teslim etmişler diyesim geldi.

Yorumlar
« geri ileri »

0 ile 0 arası yorum gösteriliyor, toplam 0 yorum.
Yorum yazılmamış.
« geri ileri »