Gerçekten çok güzel bir kitaptı. Nereden başlasam bilemiyorum. Max ile Nadia mı yokta edindiğim tarihi bilgiler mi, ya da yazarın anlatım tarzı mı?
Öncelikle bu kitapta her şeyi bulabilirsiniz, aşk, askeriye, araştırma, katliyam, siyaset...
"her lider öldürür"
Nazilerin Yahudilere yaptıkları kitabın ana hatlarını oluşturuyor ama sadece o yok. Mavi Alay'da var. Bu kitaptan önce duymamıştım.Yazarın amacının bu olduğunu da düşünüyorum. Ayrıca Yahudi soykırımından kaçan profesörlerin Türkiye'ye gelmesi de gayet detaylı bir şekilde anlatılmış. Tabi yazarın ima ettiği kadar bilinmediğini düşünmüyorum ama bu sadece benim görüşüm.
Kitap Maya Duran adlı bir kadının İstanbul üniversitesine gelen bir yabancı konukla ilgilenmesi ile başlıyor ve bir adamı şile'ye götürmesi ile çok acayip bir yön alıyor. İşinden ayrılmak zorunda kalıyor, gazete manşetlerine düşüyor, Peşine istihbarattan adamlar düşüyor. Ailesi ile çatışıyor. Ama bunlar olurken de oğluyla ilişkisi düzeliyor, kendini buluyor.Hayata bakış açısı değişiyor.
Kitap Bodrum, şile, Amerika gibi bir çok yerde geçiyor ama özellikle İstanbul da geçiyor. Okurken gerçekten eğlendim, yer yer engel olamayıp kendimi insanların acısına kaptırdım. Bunu yanında bilmediğim bir çok şeyi öğrendim. Kitap bizi tarihin gizli kalmış sayfalarına çekip bilinçlendirmeyi amaçlıyor.Defalarca okunabilecek bir kitap.
Bende okumak istiyordum, ama gidipte almadım. Kitap resmen kendi geldi. Okuması çok zevkli ilginç ve size katkı sağlayan bir kitap. Bir an önce okuyun derim.
Okunacak kitaplarımın listesinde yer alan ama sürekli sırasını kaydırdığım (nedenini bende bilmiyorum) kitap... Rafta öylece duruyor. :(