Tasvirler konusunda oldukça zengin romanlar yazan Verdon'ın bu romanında yine emekli emniyet mensubumuz Gurney iş başındaydı. Hasbelkader kendisini içinde bulduğu on yıl önce işlenmiş cinayetler zincirinin çözümsüz kalmışlığı, kendi ruhunda yaşadığı çalkantının çözümüne bir vesile oluşturur.bir önceki romanını okuyanlar bilir; olayların sonunda Gurney ölümün oldukça kıyısından dönmüştür. iyileşme süreci fizyolojik açıdan olduğundan çok ruhsal anlamda güç olmuştur.isteksizce içine çekildiği olaylar Gurney'i Gurney yapan algılama ve çözümleme yeteneğini yeniden ortaya koymasını gerektirir.
önceki romanı olan "gözlerini sımsıkı kapat" bir polisiye romanda isteyebileceğiniz pek çok unsuru yakalayabileceğiniz bir romandı bence. heyecan, muamma, failin psikopatlık düzeyi...vs.Bu romanda pek çok anda "hadi ama gör artık şu ayrıntıyı" dediğim anlar yaşadım.ilk anda tanımlanan kişiliklerden huylandığım kişinin katil olma ihtimalini göz ardı etmek için bayağı bir uğraşmam gerekti. Hele son kısmında yok artık bu kadar da abartılı olamaz dedirtti.
Bu roman bence yazarın emeklilik buhranı yaşadığı bir evreye denk gelmiş. Romanın geneline hakim olan hava Gurney'in hayatını, ilişkilerini, kendisinin duruşunu sorgulaması şeklindeydi.Edebi anlamda bence çok keyifliydi.Özellikle gurney'in eşiyle ilişkisini ve eşinin kişiliğini irdelediği anlar beni çok etkiledi.ama tabi ki bu romanı elime alma nedenim şöyle çatır çatır bir polisiye roman okumaktı.bu beklentimin kısmen hüsranla sonlandığını belirtmek isterim.