Kitap insanoğlunun birincil ihtiyaçlarını, bu ihtiyaçları karşılarken ne kadar vahşileceğini, Freud’un superego olarak tanımladığı sosyal kuralların aslında id’i ne kadar bastırdığını tüm çıplaklığıyla önümüze seriyor. Bize insancıl yönler katan acaba bulunduğumuz toplumun normları mı sorusunu sordurtuyor. Kitapta insanoğlunun üç yönünü temsil eden üç ana karakter var. Adalet, bilgelik ve içgüdüler kontrolündeki fiziksel güç. Başlangıçta kabul görür gibi olan adalet ve bilgeliğin zamanla içgüdülerin gölgesinde nasıl küçüldüğünü, önemsizleştiğini, insanın aslında değerleri olmadığında vahşi bir hayvan olduğunu acımasızca anlatıyor.
İyilik ve kötülük, aydınlık güçler ve karanlık güçler arasında asırlardır süren savaş...