Benim en sık okuduğum kitap türüdür bu tür. Ve bu türe ait başlayabileceğiniz en iyi yazarlardan birini okumuşsunuz. Size tavsiyem bence tarihi aşk romanlarına sonradan oldu da ısınamadınız veya düşündüğünüzden daha çok sevdiniz bu yazardan vazgeçmeyin derim. Ben de tarihi aşk romanlarına Julia Quinn'le başlamıştım ancak ben ilk olarak Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü isimli romanını okumuştum ve o roman sanırım ilkim olduğundan bende yeri apayrıdır diğer tarihi aşk romanlarına göre. Size bu türde okuyup beğenebileceğiniz yazarlar önerebilirim.
Teşekkür ederim güzel olabilir yeni öneriler..Ama hala çok emin değilim yani polisiye-tıbbi gerilimlerden sonra bu tür fazla yumuşak ve ''aşk dolu'' geldi bana.. :D
Sizi çok iyi anlıyorum. Ben de distopya, paramormal tarzı roman türlerine yeni başladım sayılır hala okumaya devam edip etmeyeceğime karar veremedim. :) Aslında Julia Quinn tarihi aşk roman yazarlarının içinde çok fazla aşka girmeyenlerden biri, o daha çok aile kavramına önem veriyor, aşk 2. planda diyebilirim.
Aşk romanlarını sevmeme rağmen öyle her sahnede aşk görmeye, fazla tozpembe olanlara katlanamıyorum. Aşkın yanında gerçekçi yaklaşımlar, her insanın başına gelebilecek durumların olmasına dikkat ederim.
Size yazar önerecek olursam: Eğer Julia'yı beğendiğiyseniz Lisa Kleypas diyebilirim. İkisinin de yazım şekilleri birbirine benziyor, ancak Lisa niyeyse asıl çift yerine karakterlerin birbirleriyle olan ilişkisine değinmeyi tercih ediyor ve bana sanki öykü okuyormuşum gibi geldiğinden "Hathaways" serisinden sonra okumayı bıraktım.
Julia'ya anlatım olarak yakın olan diğer yazar da Teresa Medeiros'dur. O da Julia'nın bir tık üstü daha komik esprileri, olayları vardır ancak yeri geldi mi de aşkı çok güzel anlatır hatta ağlatacak seviyeye gelir.
Elizhabeth Hoyt ve Anna Campbell da harika yazarlardır. Olayları kurgulamaları çok başarılıdır ancak o erotik sahneleri biraz ayrıntılı anlatırlar. Ama yazdıkları erotik roman olarak geçmiyor. Kitapları Grinin Elli Tonu gibi aşırı erotik sahne barındırmaz.
Brenda Joyce da en iyi tarihi aşk romancılarındandır. Bilinen konuları bile orijinal olarak sunar karşınıza.
Laura Kinsale'yi pek fazla kişi bilmez ancak o da orijinal konu bulmakta ustadır ve fazla aşk dolu değildir.
Rita Hunter Jennifer Royce da bu konuda uzman olan iki insandır. Hele Rita'nın yazmış olduğu Kalbin Ateşi şaheserdir fakat bu kitap Ateş serisinin son kitabı, ondan önce seriye ait iki kitabı daha vardır. Diğer yazarlardan farklı olarak bunlar aslında Türk'tür ancak birçok tarihi aşk romancıya taş çıkartır.
Judith Mcnaught tarihi aşk romanı denince akla ilk gelen, bu tarzı sevenlerin en sevdiği yazardır ve bu türün gelişimine katkı sağlamıştır. Yalnız ben bu yazarı kesinlikle önermiyorum. Bence karakterlerinin büyük çoğunluğunda psikolojik sorunlar vardır, kendi yorumunu kitap boyunca aktarır durur, gelişen olaylar saçma sapan şekilde ilerler.
Diğer sevilen de Julie Garwood'dur. Juldith'e oranla daha iyi yazar ancak olanlar biraz tozpembe şekilde anlatılır,o da düşüncelerini kitap boyunca aktarır durur ve sonraki romanlarında karakterler biraz birbirine benzemeye başlar. Son yazdığım iki yazarı okuyup okumamak size kalmış.
Umarım yardımcı olabilmişimdir :) .
Sanırım benim tarihi aşk romanı maceram Bridgerton serisiyle son bulacak..Önerdiğiniz yazarların kitaplarına şöyle bir göz gezdirdim de kapakları bile beni 2 adım öteye kaçırmayı başaracak türdenmiş.. :D
Bu türü okuması zevkli ama 3 kitaptan sonra -elimden bırakamasam da- baydı beni.Karakterlerin benzerliği,mutlaka bir yaralarının olup birbirlerini iyileştirmeye çalışmaları,bir ileri iki geri derken okurken sıkılmaya başladım aslında..Hızlı ve aksiyonu yüksek kitaplardan sonra bu tür deli gibi koşarken,koşma hissini bastıramadan birden yavaş yürümeye karar vermek gibi..Devam mı etsem,yoksa bıraksam mı emin olamadım bir türlü..Değişik bir şey anlayacağınız.. :)
Önerdiğiniz yazarlar için ise çok teşekkür ederim..Üzerinde çalışılan harika bir liste olmuş ama Bridgerton serisini bitirdikten sonra bir süre tarihi aşk romanlarından uzak duracakmışım gibi hissediyorum..:)
Ama önerileriniz arasında bahsi geçen Teresa Medeiros adlı yazarı çok merak ettim..Okuma listeme eklemek istedim tanıtımınızdan sonra..Diğerleri ise hiç bana hitap etmedi açıkçası. :( (Son 2 yazardan ise koşarak uzaklaşmak istedim :D )
Ayrıca Rita Hunter ve Jennifer Royce adlı yazarların Türk olduğunu bilmiyordum ,benim için çok şaşırtıcı bir bilgi oldu..Birkaç kez gözüme çarpmıştı isimleri ama Türk olabilecekleri aklımın ucundan dahi geçmemişti..
Ne yazık ki bazı kapaklar cidden insanda almama duygusu yaratıyor özellikle kapak birazcık uygunsuzsa o yüzden anlıyorum sizi ;) . Çoğu tarihi aşk romanın ortak özelliklerinden biridir yaralı kadın-erkek (özellikle erkek) .
Julia en sevdiğim yazar olsa da aslında ben Bridgertons serisinde Benedict,Eloise, Francesca'nın hikayelerini çok beğenmiştim. Anthony'nin hikayesi de iyiydi ama baş karakterlere o kadar ısınamadım. Geri kalan serilerini daha çok severim. Gelin görün ki yayınevi (yani Epsilon) şu an 3 seriyi yarıda bırakmış durumda. Aslında Bridgertons serisini de sayarsanız 4. Sıralarsam:
Agents for the Crown
1. To Catch an Heiress: Yayınlanmadı
2. How to Marry a Marquis: Bana Sevdiğini Söyle
Bridgerton
9.Happily Ever After: Yayınlanmadı
Bevelstoke
1. The Secret Diaries of Miss Miranda Cheever: Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü
2. What Happens in London: Yayınlanmadı
3. Ten Things I Love About You: Yayınlanmadı
Two Dukes of Wyndham
1. The Lost Duke of Wyndham: Kayıp Dük
2. Mr. Cavendish, I Presume: Hayal Etmediğin Kadar
Smythe-Smith Quartet
1. Just Like Heaven: Cennet Gibi
2. A Night Like This: Yayınlanmadı
3. The Sum of All Kisses: Yayınlanmadı
4. The Secrets of Sir Richard Kenworthy: Yayınlanmadı
Bunlar hariç 3 serisi daha var ama biri 2 yazarla birlikte ortaklaşa yazılmış. Onun da ilk kitabını bulmuştum ama diğer yazarlardan dolayı alasım gelmedi. Ve birkaç tane daha ortaklaşa yazılmış kitaplar da var. Aslında yabancı yazarlar genelde bunu yapıyor ama bizim ülkemizde niyeyse bu kitapların çevirisi çok az.
Belik mart veya nisanda yeni kitap çevirisi çıkabilir o da Smythe-Smith Quartet serisini devamı olur diye düşünüyorum. Aslında ben 2. kitabın orijinal halini okumak istiyordum hatta D&R'da zamanındayken satıyordu ancak hangisine baksam hiçbir yerde bulamadım. Serinin 3. kitabını buldum,onu okuyacağım yakın zamanda. Serinin en son kitabı da yurt dışında yeni çıktı, umarın yakın zamanda orijinal hali ülkemize de gelir.
Bu arada size bir site önermek isterim: Fantastic Fiction. Burada her yazarın çıkarmış olduğu veya yakın zamanda çıkaracakları kitapları inceleyebilirsiniz.
İkinci paragrafta yazmış olduğunuz şeyler bana bir yazarı hatırlattı Fatih Murat Arsal. Bu dediklerinizi aynen onda yaşıyorum ama ben onu size pek önermem. Karakterler genelde aynı tip oluyor,zenginler, çok güzel-yakışıklı karakterlerdir. Gittikleri mekanlar harikadır, orada bulunanlar onlardan gözlerini ayıramaz. Bunu bilmeme rağmen yine de bir-iki romanını okuyasım geliyor :D .
Çalışmamı beğendiğiniz için teşekkürler. Olur da Teresa'yı okursanız umarım beğenirsiniz. Onun sadece Güllerin Fısıltısı adlı romanını hiç beğenmemiştim ben çok ergen karakterler vardı ancak sonraki kitapları şahanedir bana göre ve sonraki kitapları yaklaşık 10-15 sonra yazılmıştır.
Ama bence en azından Rita'ya da şans verin derim ben onun yazmış olduğu romanlar gerçekten güzeldir. Hatta yetiştirebilirse nisanda yeni romanı çıkacakmış ismi de Siyah Kadife.
Julie ve Judith bu türün en iyileri olarak görülse de ben onları beğenmedim, örneğin Judith'in Sonsuza Kadar ve Mutluluk adlı romanlarında yazmış olduğum yorumları okuyabilirsiniz. Benim düşüncelerimle diğer yorumcuların düşünceleri arasında uçurum kadar fark var diyebilirim :D . Ben Judith'in sadece 4 romanını okudum o da 2 sene önce Tüyap'tan aldığımdan sonrasında bir daha yanına dahi yaklaşmadım.
Yalnız ben fark ettim ki sizinle sanki pazarlamacı gibi konuşuyorum. Julia Quinn'in kitabını alırsanız yanında Teresa'nın kitabı deneme amaçlı olarak bedavaya gelir :D. Umarım rahatsız olmuyorsunuzdur, öneri yapayım derken biraz ipin ucunu kaçırıyorum sadece :) .
Bu arada gözüme çarpıp duruyor, profil fotoğrafınıza bayıldım çok şeker :) . Hatırladığım kadarıyla bir film serisiydi, küçüklüğümde birkaç kez izlemiştim ama şimdi fazla hatırlamıyorum filmi.
Kesinlikle uygunsuzluğu geçtim çok korkunçlar.Yarı çıplak adamlar-kadınlar,kitabın vadettiği konu hiç hoş şeyler çağrıştırmıyor insanda.Sanırım kütüphanemde durmasına bile tahammül edemem ben.. :( İşte o ortak nokta beni baydı resmen..Hoş normal bir hayatları olsa çok durağan gider kitapta ama hepsinde aynı şeyin işlenmesi sıkıyor bi süreden sonra..Ya da ben hala alışamadım.. :)
Evet o yazarı bende biliyorum..Kitap değilde sadece kısa bir hikayesini okumuştum ama karakter tahlilleri aynen dediğiniz gibi..Alıntılardan bile belli oluyor ama yinede yazım dilinden mi yoksa can alıcı yerlerden yapılan alıntılar yüzünden mi bilemiyorum insanda okuma isteği uyandırdığı kesin..Hiç tarzım olmasa da.. :D
Teresa'nın kitaplarını bende beğenmeyi umut ediyorum..Esprili anlatımı ve inişli-çıkışlı duygu değişimlerini anlatış şeklini merak ettim açıkçası..Umarım hayal kırıklığına uğramam.. :)
İşin açıkçası bu türle ilgili çok fazla yazara açılıp,baygınlık geçirmek istemiyorum..:D Okumak istediğim,bir şeyler öğrenebileceğim bir sürü kitap varken bu tür fazlasıyla çerezlik gibi..Bünyem alışık değil ya,okurken bile beni garip hissettiriyor..:P Kısa süreli romantik-komedi krizleri için birebir ama..
Evet yorumlarını okudum.:) Kesinlikle çok ilgi çekici..Herkes aynı şeyi görürken birinin farklı bir gözle bakmasını ,merak ettiğim noktalara parmak basmasını severim..Ki bu noktada merak duygumun hafifletilmesiyle kendi çapımda yaşadığım mutluluk paha biçilemez.. :D
Teşekkür ederim beğenmenize sevindim..Sanırım sizin bahsettiğiniz Stuart Little serisi..Vakti zamanında benimde çok izlemişliğim var ama profil fotoğrafımdaki benzese de aslında o değil..Sadece keçeden bir oyuncak.. :) Yinede hatırlamak güzel oldu..