Kitap, yirmibir yıl önce kendisini terk edip giden sevgilisinin hayaliyle yaşayan, aklından, kalbinden bir türlü çıkarıp atamayan bir tarih profesörünün, kendi gibi tarih profesörü olan bu eski sevgilisini kendinin öldürüp öldürmediğini bilemediği bir hikayeyi konu alıyor. Kötü bir kitap olmamasına rağmen aylarca elimde süründü, kitabı bitirmekte biraz zorlandım. Üst üste iki Ahmet Ümit kitabı okumuş olmanın verdiği bir bıkkınlık da olabilir bende. Kitapta uzun uzun, en ince ayrıntılarına kadar Fatih Sultan Mehmet dönemi de anlatılıyor. Hem bol duygusal betimlemeli, hem de polisiye tadında bir roman. "Psikojenik füg" hastalığı olan baş kahramanımız cinayeti kendi işlediğinden şüphelenmekle birlikte olay anlarını da hiçbir şekilde hatırlamadığından tüm roman boyunca şüphe içerisinde yaşamaktadır. Neyse ki kitabın sonunda katil açıklanıyor tabii ki :) Klasik bir Ahmet Ümit kitabı daha. Hem tarih hem de polisiye severlere tavsiye edilebilecek bir kitap.